11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/30301 Karar No: 2014/15629 Karar Tarihi: 24.09.2014
Sahte fatura kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/30301 Esas 2014/15629 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık sahte fatura kullanmak suçundan mahkumiyetle cezalandırılmıştır. Sanığın aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullandığı tespit edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında belirtildiği üzere faturaların sayısı, tutarı, zarar miktarı, kast yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak ceza belirlenmelidir. Bu nedenle, temel cezanın sınırı aşılarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesinin objektif koşullarının varlığı halinde değerlendirilmesi gerektiği, ancak mağdurun uğradığı zararın giderilmesi koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle bu hükümün uygulanamayacağı belirtilmiştir. Kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak kazanılmış hakka konu yapılmayan 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, savunmanın reddedildiği, toplanan delillerin incelendiği ve hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmediği belirtilmiştir. 5271 sayılı CMK’nun 231. madd
11. Ceza Dairesi 2012/30301 E. , 2014/15629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanmak HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın aynı takvim yılı içerisinde birden çok sahte fatura kullandığı anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın ...sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.06.2008 gün 2008/7-133-2008/162 sayılı kararında açıklandığı üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" müessesenin objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu olayda 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin uygulanabilmesi için öngörülen koşullardan “mağdurun uğradığı zararın giderilmesi” koşulunun gerçekleşmediği cihetle hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının kararda tartışılmaması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, kazanılmış hakka konu yapılmayan 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.