3. Hukuk Dairesi 2016/367 E. , 2017/8814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının...Amirliğinde görevli 233220 sicil sayılı baş polis memuru iken EGM Yüksek Disiplin Kurulunun 20.02.2014 tarihli 2014/27 sayılı kararı ile meslekten çıkarma cezası ile cezalandırıldığını, davalı hakkındaki bu ceza nedeniyle Kale İlçe Emniyet Amirliği kadrosundan 26.03.2014 günü ilişiğinin kesildiğini, davalının bu tarihte ilişiğini kesmiş olması nedeniyle almış olduğu maaşından hak etmediği kısım olan 2.031,02 TL’ nin geri ödenmesi gerektiğini, bu konuda ...Amirliğince 26.03.2014 tarih ve 263 sayılı yazı ile peşin ödenen ve çalışmadığı günlere ait yersiz ödenen tutarın yatırılması hususunda davalının bizzat kendisine yazı tebliğ edilmiş olmasına karşın herhangi bir ödeme yapılmadığını, belirtilen nedenlerle davalıya yersiz ödenen 2.031,02 TL’ nin davalıdan rızaen tahsili mümkün olmadığından yersiz ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, mahkemeye gönderdiği 22.12.2014 tarihli dilekçesiyle; duruşmalara katılamayacağını ve davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkûm edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
../..
-2-
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde, davalıya yersiz ödenen 2.031,02 TL’ nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmesine rağmen; mahkemece, sadece davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece, davalının sorumlu olduğu asıl alacak ve faiz miktarı ayrı ayrı gösterilmeden, infazda tereddüt oluşturacak bir biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.