Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/16035
Karar No: 2008/8938
Karar Tarihi: 10.06.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/16035 Esas 2008/8938 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/16035 E.  ,  2008/8938 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 06/06/2007
    NUMARASI : 2004/278-2007/247

    Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde  1.9.1990-Aralık 2003 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekli ile Şirket Temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki  yazılara, kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle davalı şirketin 1.11.2000 tarihinde tasfiyesinin sona erip 28.12.2001 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanması nedeniyle Parsık Taşhan"ın dava tarihi itibariyle şirketi temsil yetkisi bulunmadığının  anlaşılmasına göre  davada davalı işveren tarafı temsil  sıfatı bulunmayan Parsık Taşhan"ın temyiz dilekçesinin reddine,
    2-Dava, davacının davalı işverenlere  ait işyerinde 01.09.1990 tarihi ile 31.12.2003 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı Ercüment Boyer aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davacının davalı işveren Hataş Kundura Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine  ait işyerinde 1992/1. dönemde 30 gün, 1992/2. dönemde 120 gün, 1992/3. dönemde 120 gün,  1993/1. dönemde 120 gün, 1993/2. dönemde 120 gün, 1995/2. dönemde 47 gün, 1995/3. dönemde 120 gün, 1996/1. dönemde 30 gün, 1996/3. dönemde 77 gün, 1997/1. dönemde 52 gün, 1997/2. dönemde 50 gün, 1997/3. dönemde 80 gün, 1998/1. dönemde 90 gün, 1998/2. dönemde 105 gün, 1998/3. dönemde 120 gün, 1999/1. dönemde 120 gün, 1999/2. dönemde 120 gün, 1999/3. dönemde 120 gün, 2000/1. dönemde 120 gün, 2000/1. dönemde 120 gün, 2000/2. dönemde 120 gün, 2000/3. dönemde 25 gün çalıştığının tesbitine, karar verilmiştir. 
    Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasa"nın  79/10.maddesidir. Anılan  maddeye göre, bu tür hizmet tesbiti davalarında kurumla birlikte  işvereninde hasım gösterilmesi zorunludur. Yargıtay"ın  yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki  kayıt ve belgelerden davacının çalıştığı işyerinin davalı Hataş Kundura Sanayi ve Ticaret  Limited Şirketi adına 506  sayılı  Yasa kapsamına alındığı, şirketin25.9.2000 tarihinde tasfiyesine karar verilip 29.9.2000 tarihinde  Ticaret Siciline tescil edilip 1.11.2000 tarihinde Türkiye Ticaret  Sicili  Gazetesinde yayımlandığı tasfiyenin kapanıp  28.12.2001 tarihinde Ticaret Siciline tescil edilip 7.1.2002 tarihli Türkiye Ticaret  Sicil Gazetesinde ilan edilip  Ticaret Sicil kaydının  kapatıldığı   anlaşılmaktadır.
    Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
    Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna  ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin  hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. Buna
    yönelik düzenlemeye TTK hükümlerinde yer verilmemişse de, TTK’nun 1. maddesi yollaması ile Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde, hataya dayalı bir hukuki işlemin düzeltilmesine olanak tanınması kaçınılmazdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
    Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
    TTK’nun 224 ve 445. maddelerinde tasfiye memurunun görev ve yetkileri, tasfiyenin nasıl yapılacağı, alacaklıların haklarının nasıl korunacakları açıklanmıştır.
    Ayrıca, tasfiye hainde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin yapılan ilanlara rağmen alacaklarını yazdırmamalarının alacağın düşmesini gerektirmeyeceği hukuksal gerçeği de dikkate alınmalıdır.
    Tüzel kişiliği sona eren şirketin ihyası için tasfiye memuru ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek  görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde ayrı bir dava açılması için davacı tarafa HUMK.nun 39 ve 40. maddeleri hükümleri uyarınca uygun bir önel verilmelidir. Dava açıldığı, takdirde ve alınacak sonuca göre eldeki davaya devam edebilme olanağı bulunduğu belirlendiğinde,  tüzel kişiliğe tebligat yapılarak,  usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra  işin esasına girilerek  davanın  sonuçlandırılması   gerekir.
    Öte yandan   506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmediği, kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olacağı, ancak bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gidilebileceği, belli olmasına rağmen, mahkemece  ifadesi hükme  dayanak alınan  bordro tanıklarının 1998 yılın sonuna  kadar  davalı işyerinden bildirimleri var ise de, mahkemece  1999 ve 2000 yıllarında   davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan,  kayıtlara geçmiş kişilerin veya  aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerin beyanlarına başvurulmaksızın eksik  inceleme ve araştırma  ile sonuca gidilmesi de  kabul şekli  bakımından  hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular  gözetilmeksizin  ve usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde  karar verilmiş olması usul ve  yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde  davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.    
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı kurumun  diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik  yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden H. Kurdura San. Tic. Ltd.Şti.,  10.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi