12. Ceza Dairesi 2016/12175 E. , 2018/9599 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereği açıklanan TCK"nın 89/1-4-5, 22/3, 62, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanunu"nun 89/1-4-5, 22/3, 62, 53/6. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2012 tarihli ve 2011/115 esas 2012/157 karar sayılı kararının 28/05/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın deneme süresi içerisinde 03/11/2014 tarihinde “basit yaralama” suçunu işlediği ve Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesi’nin bu suçtan sanığın mahkumiyetine kesin olarak karar verdiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair kararını kapsayan dosya incelendi;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın sair hükmedilen cezanın ertelenmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
Olay tarihinde saat 21.00 sıralarında gece vakti, yerleşim yeri dışında, tek yönlü yolda, yol yapım çalışması nedeniyle tanık Selami’nin idaresindeki çekicinin ikaz lambalarını yakarak durduğu, hemen ardından gelen katılanın da idaresindeki otomobil ile çekicinin arkasına yaklaşarak ikaz lambalarını yakarak duruşa geçtiği, katılanın aracının arkasından gelen sanığın idaresindeki araç ile duramayarak öndeki araca arkadan çarpması sonucu katılan sürücünün ve araçtaki bir yolcunun nitelikli şekilde,bir yolcunun ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı olayda; kazadan bir saat sonra saat 22.00’de alınan adli raporda sanığa ait alkol tespitinde sıfır oranının çıktığının belirtilmesi, sanığın alkollü olduğuna ilişkin bir değerlendirmenin bulunmaması karşısında, her ne kadar sanık, kolluk, savcılık ve mahkeme ifadelerinde “kazadan 15-20 dakika önce düğünde 3-4 bardak rakı içtiğini” beyan etmişse de yargısal içtihatlarda ve öğretide belirtildiği üzere mahkeme huzurundaki ikrarın yan delillerle desteklenmediği sürece kesin kanıt olarak değerlendirilemeyeceği, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun, vücuttaki alkol oranının saatte 15 promil azalacağı yönündeki bilimsel tespitleri, sanığın beyanının adli rapordaki alkol sonucu ile doğrulanmadığı dikkate alındığında, bilinçli taksir hükmünün uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesinin tatbiki suretiyle, fazla cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.