11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8383 Karar No: 2016/7454 Karar Tarihi: 26.09.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8383 Esas 2016/7454 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/8383 E. , 2016/7454 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/02/2016 tarih ve 2015/120-2015/121 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili; ihtiyati hacze dayanak bononun vadesinin henüz gelmediğini, müvekkilinin mal kaçırma girişimi içerisinde bulunmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf alacaklı vekili; borçlunun mal kaçırma girişiminde bulunduğunu savunarak itirazın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun mal kaçırma girişimlerinde bulunduğu, bu durumun alacaklı tarafından yaklaşık olarak ispat edildiği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili temyiz etmiştir. Talep, henüz vade tarihi gelmemiş bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, borçlunun mal kaçırma girişimlerinde bulunduğu ve bu durumun yaklaşık olarak ispat edildiği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir. İcra İflas Kanunu"nun 257. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve muaccel olmuş bir alacağın alacaklısı, ihtiyati haciz talebinde bulunabilir; vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise yalnız borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ya da borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebilir. Bu durumda, borcun vadesinin gelmediği ve borçlunun mal kaçırma gibi bir durumunun sunulan belgeler ile ispatlanamadığı, ayrıca mahkemece dinlenen tanık ifadesinin de borçlunun mal kaçırma ya da kaçma girişiminde bulunduğunu ispati yeterli olmadığı, borçlunun aralarındaki sözleşmeye binaen ihtiyati haciz talep edene olan diğer borçlarını zamanında ödediği ve sadece ihtiyati hacze konu bononun kaldığı göz önüne alınarak borçlunun ihtiyati hacze itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.