..........
Davacı, 30.04.1991 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olduğunun tesbiti ile bakiye borcunun 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere sağlık primi hariç hesaplanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dairemizin 23.03.2009 günlü bozma ilamı gereği Kurumun cevabi yazısından anlaşıldığı üzere davacının, 01.06.1989-30.04.1991 tarihleri arasında zorunlu sigortalılık sürelerine ilişkin prim borçlarını 3786 sayılı Yasadan yararlanarak 1992 yılında 15.04.1992-15.06.1992-15.10.1992 tarihlerinde ödediği ve davacının 15.10.1992 ile 30.06.1997 tarihleri arasında hiç prim ödemesinin bulunmadığı, uyuşmazlık konusu dönemin 01.05.1991-02.02.1999 tarihleri arası olduğu, mahkemenin bozma ilamı içeriğine göre kurumdan sorduğu isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin ise kurum tarafından 04.03.2008 günlü yazısı ile, 01.10.1992-31.12.1992, 01.06.1997-31.08.1998, 01.02.1999-28.02.1999, 01.08.2001-31.03.2006 tarihleri arası olduğunun bildirildiği, mahkemenin de bu sürelerin tesbitine karar verdiği anlaşılmıştır. 1479 sayılı Yasanın 79. maddesi hükmüne göre, isteğe bağlı sigortalı olmak için yazılı başvuruda bulunmak koşul olup, zorunlu sigortalılık dönemine ait prim ve gecikme zammı borcu dışında Kuruma prim ödemesinin varlığı karşısında; bu olgu, davacının isteğe bağlı sigortalı olma iradesini ortaya koymuş olmakla, davacının 01.10.1992 tarihinden isteğe bağlı sigortalılığı başlatılarak prim ödememek isteğe bağlı sigortalılığı sona erdirme nedeni de olmadığından, sonradan ödenen tüm primlerde gözetilmek suretiyle karşılığı olan süre, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle saptanarak, bu dönemin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak kabulü gerekir.” gerekçeleri ile bozulmasına karar verildiği halde mahkemece bozma ilamı içeriğine göre yargılmaya başlanmış ise de, bozma ilamı içeriği yerine getirilmemiş olduğundan bu konuda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak davacının tüm prim ödemeleri de gözetilerek zorunlu sigortalılık süresine ilişkin primler dışında
.............

kalan tüm ödenen miktarın, prim ödememek, isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren bir neden de olmadığından karşılığı olarak denk gelen sürenin saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
2-Kabule göre de; a) Bozma ilamına uyulup uyulmadığı konusunda karar verilmeyerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429/2. maddesine muhalefet edilmiş olması,
b)Bozma ilamı öncesi kararda dava tarihi ile 31.03.2006 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı kabul edilerek talebin aşıldığı belirtilmiş olup bozma sonrası 01.08.2001 ile dava tarihi olan 16.04.2003 tarihi arasının kabul edilmeyişinin gerekçesinin belirtilmemiş olması isabetsizdir..
Mahkemece, açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



............