23. Hukuk Dairesi 2014/6151 E. , 2014/8386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 26.03.2014 gün ve 2013/9458 Esas, 2014/2289 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, müvekkili arsa sahipleri ile davalı yükleniciler arasında 10.12.2004 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye ek olarak ... 2. Noterliği"nin 14.11.2007 tarih 27336 yevmiye numaralı taahhütnamesi ile dava ve takip dayanağı bononun verildiğini, taahhütnamede dairelerin iskân ruhsatlarının 31.03.2008 tarihine kadar alınmaması halinde verilen senedin bütün masrafları ile birlikte ödeneceği ve ayrıca iskân ile tüm masrafların da davalılara ait olacağının beyan ve kabul edildiğini, davalı borçluların edimlerini ifa etmediklerini, müvekkilleri tarafından 01.09.2010 tarihli ihtarname keşide edilip ardından ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2010/10673 E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların itirazı sonucu bu takibin durduğunu, davalıların iskân ruhsatı almamalarına rağmen aynı senetle ilgili olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/416 E. sayılı dosyası ile borçlu olmadıkları iddiası ile menfi tespit davası açtıklarını, ancak davanın reddedildiğini, böylece müvekkillerinin davalılardan senet nedeni ile alacaklı olduklarının mahkeme kararı ile tespit edildiğini ileri sürerek, davalıların haksız itirazlarının iptali ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasında 10.12.2004 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve inşaatın tamamlanıp davacıların fiilen dairelerini teslim alıp oturmaya başladıklarını, hatta bir kısım dairelerini sattıklarını, inşaatın iskân ruhsatının alınması hususunda müvekkillerinin başvuruda bulunduklarını, müvekkillerinin inşaattaki diğer dairelerin sahiplerinin kat irtifakı tapularını vermek istediğinde davacıların şart olarak müvekkillerinden teminat senedi istediklerini ve dava konusu 300.000,00 TL bedelli senedin, iskân ruhsatının 31.03.2008 tarihinden önce alınması şartı ile düzenlendiğini, müvekkillerinin bu durumu kabul etmek zorunda kaldığını, iskân ruhsatını almak için 500.000,00 TL harcama yaptığını ve belediyeye başvurduğunu, ancak mevzuat değişikliği nedeni ile iskân ruhsatı alınmasının geciktiğini, davacıların ihtarı üzerine menfi tespit davası açtıklarını, davanın reddedildiğini ancak henüz kesinleşmediğini, davacıların kendi kusurlarından yararlanarak menfaat temin etmeye çalıştıklarını, müvekkillerinin tacir olmasının davacıların hukuka aykırı işlem ve taleplerini meşru kılmayacağını, davacıların dava konusu taahhütname ve senetle gösterilen parayı talep konusunda aktif husumet ehliyetlerinin olmadığını, kötüniyet ve ticari faiz taleplerinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında aynı senetle ilgili olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde senet borçluları tarafından menfi tespit davası açıldığı, dava konusu icra takibinin ise menfi tespit davasının devamı sırasında 07.09.2010 tarihinde başlatıldığı, mahkemece menfi tespit davasının reddedilip kararın Yargıtay denetiminden geçip 03.06.2013 tarihinde kesinleştiği, adı geçen davada tarafların iddia ve savunmalarının eldeki dosyada da ileri sürüldüğü, menfi tespit davasının bu davada kesin delil niteliğinde olup, yemin teklifine gerek bulunmadığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın kesin delille açıklığa kavuştuğu, icra takibinde senet bedeli olan 300.000,00 TL asıl alacak yanında 165.158,33 TL işlemiş faiz talebinde bulunulduğu, davacının 01.09.2010 tarihli noter ihtarnamesinde 300.000,00 TL"nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiği ve senedin vade tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmadığı, ihtarın tebliğine göre 3 günlük sürenin 07.09.2010 tarihinde dolacağı, icra takibinin de aynı tarihli olduğu, bu nedenle takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile itirazın 300.000,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, davacı yararına %40 icra inkâr tazminatına, davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 26.03.2014 tarih ve 2013/9458 E., 2014/2289 K. sayılı ilamıyla, dava dilekçesinde sadece icra takibine konu edilen asıl alacağa ilişkin olarak harç yatırılıp itirazın iptalinin talep edilmiş olduğu belirtilerek onanmıştır.
Taraf vekilleri, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallere uymayan aşağıdaki 3 numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarına gelince;
Dosya kapsamından, davacı tarafça, 14.11.2007 tanzim, 31.03.2008 vade tarihli, 300.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 300.000,00 TL asıl alacak, 165.158,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 465.158,33 TL"nin, tahsili için ilamsız icra takibine başlandığı, davalı tarafça işlemiş faiz dahil tüm fer"ileri ile birlikte borcun tamamına itiraz edilmekle takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından sadece asıl alacak olan 300.000,00 TL üzerinden harç yatırılmış olsa da, dava dilekçesinde asıl alacağa yönelik olarak itirazın iptalinin talep edildiği açıkça belirtilmediğinden, borçlunun icra takibinin tamamına yönelik itirazının iptalinin istendiği açıktır. Mahkemece de bu şekilde kabul edilerek, faiz isteme hakkının saklı tutulmadığı ve takibin adi takip olduğu gerekçesiyle davacının işlemiş faize ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir. Bu nedenle, dairemizin onama kararındaki “ve özellikle dava dilekçesinde, sadece icra takibine konu edilen asıl alacağa ilişkin olarak harç yatırılıp itirazın iptali talep edilmiş olmasına göre” şeklindeki gerekçede isabet bulunmamaktadır.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe, müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, eksik harcın re"sen tamamlatılması için anılan Kanun"un 30. maddesi uyarınca davacıya süre verilerek re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, yenilenirse davanın esasının karara bağlanması gerekir.
Bu durumda mahkemece, dava konusu edildiği halde harcı yatırılmayan işlemiş faiz tutarı ile ilgili harcı tamamlamak üzere davacılar vekiline Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca süre verilmesi, harç tamamlanmadığında harcı yatırılmayan işlemiş faiz tutarı ile ilgili dosyanın işlemden kaldırılması, yenilenmemesi halinde bu tutara yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
İşlemiş faiz tutarına ilişkin harcın ikmal edilmesi halinde ise; her ne kadar icra takibi kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılmamış ise de, takip dayanağı senedin takip tarihi itibariyle kambiyo senedi vasfını koruduğu ve taahhütname uyarınca 31.03.2008 tarihine kadar iskân ruhsatı alınmadığından, senedin takibe konulma şartının gerçekleştiği, bu nedenle artık senedin teminat senedi olarak kabul edilemeyeceği ve davacılar tarafından keşide edilen 01.09.2010 tarihli ihtarnamede faiz hakkının saklı tutulmuş olduğu gözetilerek, mahkemece gerekirse bilirkişi aracılığıyla senedin vade tarihi ile takip tarihi arasındaki dönem için işlemiş faiz borcu hesaplatılıp, hüküm altına alınması gerektiği belirtilerek hükmün bozulması gerekirken, onandığı anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 26.03.2014 tarih ve 2013/9458 E., 2014/2289 K. sayılı onama kararı kaldırılarak, yerel mahkeme kararının davacılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin, vekalet ücretine ilişkin karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, evvelce alınan temyiz peşin harçları ile karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde taraflara iadesine, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.