Davacı, yaşlılık aylığından kesilen sosyal güvenlik destek priminin iptaliyle, aylığından yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davalı Kurum’a sosyal güvenlik destek primi borcu olmadığının tesbiti ile yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik inceleme ile ulaşılmıştır. Davacıya, 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalı iken 01.12.1988 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacının 06.11.2003 tarihinde Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası üyeliği; 15.04.1982 tarihinde vergi kaydı sona ermiştir. Yaşlılık aylıklarından 2006 yılı Haziran ayından itibaren aylık 91,08 YTL olmak üzere 31.05.2007 tarihine kadar toplam 1.001,88 YTL kesinti yapıldığı dosyadaki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır. Gerçekten, 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile 1479 sayılı Yasa"ya eklenen ek 20. maddede, yaşlılık aylığı bağlananlardan kendi adına ve hesabına çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği hükmü öngörülmüştür. Dava konusu olayda, davacının vergi yükümlülüğünün sona erdiği belirtilmiş ise de, Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası üyeliğinin 06.11.2003 tarihine kadar devam ettiği görülmektedir. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu’nun 5. ve 119. maddeleri gereğince esnaf ve sanatkar sicili bağımsız çalışma yönünden yasal karine teşkil etmektedir. Öte yandan, 3165 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde, kendi adına ve hesabına çalışmaya (sigortalılığa) karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağı belirlenmiştir. Bu durumda, davacının vergi kaydının silinmiş olmasına karşın, bu kayıttan muaf biçimde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasını sürdürüp sürdürmediğini emniyet ve belediye aracılığı ile araştırmak, Ticaret ve Sanayi Odası"ndan araştırma yapmak, gerektiğinde tanık deliline de başvurarak tarafların göstereceği delilleri toplanmak, bütün belge ve deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.