MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olarak açılan davada ... 10. Asliye Hukuk ile ... 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
... 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, nüfus kaydı düzeltilmek istenilen ..."nın ölmeden önce ... (...) İlçesinde yaşadığı, bilinen en son yerleşim yerinin ... olduğu ve mezarının ... Mezarlığı"nda bulunduğu, nüfus kayıt düzeltim davalarında re"sen dikkate alınması gereken kesin yetki kuralı uyarınca, uyuşmazlığın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, 5490 sayılı nüfus hizmetleri kanunu 36/1-a maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağının hükme bağlandığı, bu yasal düzenlemeye göre, davanın düzeltme isteyen şahsın yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerektiği, bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp aynı yasal düzenleme gereği kamu düzenine ilişkin kesin yetki olduğu, dosyaya alınan nüfus kaydına göre davacının yerleşim adresinin ... ili sınırları içerisinde olduğundan yetkili mahkemenin ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda, davacı, ... ve ..."nın evliliğinden olan kızları ..."nın çocuğu olduğunu, davacının dedesi ..."nın eşinin ölümü sonrasında ... ile evlendiğini, ..."nın başka bir evliliğinden olan ... ... adındaki oğlunun davacının dedesi ..."nın çocuğu gibi nüfusa kayıt edildiğini, söz konusu kaydın nüfus idaresi yanıltılarak gerçekleştirildiğini belirterek, ..."nın gerçek babasının ... olmadığının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir.
Dosya kapsamından, davacının nüfus kayıt örneğindeki yerleşim yeri adresinin “... Mah. ... Sk. No:7 İç Kapı No:26 .../..." olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın davacının yerleşim yeri adresi olan ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.