11. Hukuk Dairesi 2015/15237 E. , 2016/7438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/03/2015 tarih ve 2012/385-2015/116 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20.09.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı tarafından kesilen faturaların karşılığında yapılan eksik ödemeler nedeniyle davalının borçlu olduğu, alacağın tarafların defter kayıtlarına işlendiğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine girişilen icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek; icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin faizi ile birlikte devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın icra takibine konu ettiği faturalara ilişkin herhangi bir hizmet ya da mal alımı yapılmadığını, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, taraf şirketlerin yetkilisinin aynı kişi olması sebebiyle yetkilinin dava konusu fatura ve alacakları usulsüz olarak kayıtlara işlediğini savunarak, davanın reddini, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20"sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirket yetkilisi ... 22.02.2012 tarihine kadar davalı şirket yetkilisi olsa da gerçek kişiler ile tüzel kişilerin farklı hukuki kişiliğe sahip oldukları, iki şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu ve davalı tarafça davacıya bu ticari ilişkiden kaynaklanan ödemeler yapıldığı, davalının davacıya 44.120,00 TL borçlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın 44.120,00 TL yönünden iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, faturaya dayalı olarak girişilen ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı tarafça, davacı tarafın icra takibine konu ettiği faturalara ilişkin herhangi bir hizmet ya da mal alımı yapılmadığı, taraf şirketlerin yetkilisinin aynı kişi olması sebebiyle yetkilinin dava konusu fatura ve alacakları usulsüz olarak kayıtlara işlediği savunulmuştur. Bu suretle, faturalara dayalı işbu itirazın iptali davasında faturalarda yer alan mal ya da hizmetlerin gerçekten yerine getirilip getirilmediğinin tespiti talep edilmekle, her iki taraf yetkilisinin aynı kişi olması sebebiyle; bu kişi tarafından dava konusu faturaların düzenlenip taraf defterlerine işlendiği bildirildiğine göre, sadece tarafların defter kayıtlarıyla yetinilerek alacağın varlığının tespiti yeterli değildir. Öte yandan, fotokopi olmaları sebebiyle takibe konu faturaların içeriği tam olarak anlaşılamadığından, mahkemece icra dosyası aslının getirtilip incelenmesi, icra takibine konu faturalarda yer alan mal ve hizmetlerin verilip verilmediği hususundaki delillerin toplanması, böylece taraflar arasındaki temel ilişkinin belirlenerek taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle davanın kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.