Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2902
Karar No: 2014/8360
Karar Tarihi: 22.12.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2902 Esas 2014/8360 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/2902 E.  ,  2014/8360 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 03/12/2013
    NUMARASI : 2012/695-2013/582

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı idare arasında 31.12.2010 tarihli bir ay süreli hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, bu süreçte müvekkilinin 7.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunu davalıya verdiğini, müvekkilinin üstlendiği işi bir ay boyunca eksiksiz yerine getirdiğini, süre sonunda ihaleyi başka bir firmanın aldığını, sözleşmenin sona ermesi üzerine müvekkilinin kesin teminat mektubunun idadesini istediği, davalının hizmet konusu işte çalışan işçilerin kıdem tazminatı alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle teminat mektubunun vadesinin uzatılmasını istediğini, daha sonra davalının teminat mektubunun 4.989,74 TL"sini kısmi olarak 23.05.2012 tarihinde nakte çevirdiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafından kanuna aykırı olarak ve yasadan alınmayan bir yetki kullanılarak, alıkonulan banka teminat mektubu ile çalışan işçilere kıdem tazminatı fonu oluşturulduğunu, kesin teminat mektubunun taahhüdün sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini teminen alındığını, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer işçi alacaklarını teminat altına almadığını, Kamu İhale Kurumu"nun buna ilişkin kararları olduğunu, sözleşme ve ihale dökümanı hükümleri gereği SGK ilişiksiz yazısı üzerine kesin teminat mektubunun müvekkiline iadesinin zorunlu olduğunu, kıdem tazminatına hak kazanmanın 1475 ve 4857 sayılı Kanunlardaki hükümlere bağlı bulunduğunu, hizmet aktinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesine rağmen, davalı idare tarafından usulsüz oluşturulan fondan kıdem tazminatı ödemesi yapılmak istendiğini, müvekkilinin kıdem tazminatından kaynaklanan sorumluluğunu inkâr etmediğini ancak, bu sorumluluğun ne şekilde, ne zaman ve ne miktarda ortaya çıkacağının belli olmadığını, herhangi bir şekilde kıdem ve ihbar tazminatı mevcut değilken, hukuki süreçten geçmesi gereken taleplerin üstlenilerek, müvekkiline ait kesin teminat mektuplarının nakte çevrilerek ödeme yapılması veya sonsuz bir tarihe kadar davalı idare tarafından alıkonulmasının adalet ve hukuk mantığı ile bağdaşmadığını ileri sürerek, müveklinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 4.989,74 TL"nin, kesin teminat mektubunun kısmi olarak nakte çevrildiği 23.05.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini, teminat mektubunun müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin, kesin teminatın iadesine ilişkin 11.4.1. maddesine göre, teminatın, taahhüdün sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan alınan ilişiksiz belgesinin iadeye verilmesinin ardından iadesinin düzenlendiğini, kesin teminat mektubunun SGK"dan ilişiksiz belgesi getirilmesi üzerine iade edilecek bir belge olmadığını, sözleşme nedeniyle idarenin mali yükümlülük altına girmesine engel olan bir belge olduğunu, idarenin yaptığı veya yapma tehlikesi altında bulunduğu ödemeleri kesin teminat mektubu ile garanti altına aldığını, bu nedenle iade edilmemesi gerektiğini, işçilere ilişkin sorumlulukların sözleşmenin eki olan teknik şartnamenin 22.5. maddesinde düzenlendiğini, bu hükme göre, yüklenicinin işin başından sonuna kadar işin her döneminde 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili tüzük ve yönetmelikleri, Sosyal Güvenlik Kanunu ve diğer iş mevzuatıyla ilgili Kanun, Tüzük ve Yönetmeliklere uymak zorunda ve bu konulardan dolayı doğrudan doğruya sorumlu olduğunu, yüklenicinin daha önceki alt yüklenicide çalışan işçileri çalıştırması halinde doğacak kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin v.b. alacaklardan sorumlu olduğunu, işin bitiminde ya da sözleşme süresi içerisinde gerek kendisi tarafından çıkartılan, gerekse kendi isteğiyle işten ayrılan personelin 5510 ve 4857 sayılı Kanunların hükümlerinin yerine getirilmemesinden dolayı maruz kalınacak ceza ve tazminat gibi ödemelerin yükleniciye rücu edileceğini, gerektiğinde yüklenicinin teminatından kesileceğinin düzenlendiğini, bu hükümlerin tacir olan davacının altına imza attığı sözleşme hükümleri olduğunu, kıdem tazminatının davacı firmanın işçisinin alacağı olduğunu, davacının yasa gereği bundan sorumlu bulunduğunu, sözleşme konusu işte çalışan Adnan Taşçıoğlu"nun 31.01.2011 tarihinde iş aktinin haksız feshedildiği ve işçilik alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle, müvekkiline ve davacıya karşı tazminat davası açtığını, dava sonucunda hükmedilen miktarın dava dışı işçi tarafından icraya konulup, müvekkilinden 9.930,00 TL tahsil edildiğini, müvekkili tarafından ödenen tazminatın davacıdan talep edildiğini ancak, davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin yaptığı ödemeyi blokeli alacaktan ve yetmeyen kısmı da kesin teminattan karşıladığını, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu, müvekkili idarenin davacı şirket işçisi Erdoğan Kutlu nedeniyle tazminat ödeme tehdidi altında bulunduğunu, bakiye teminat mektubunun tutulmasının haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 81 personelle hizmet alımı sözleşmesinin 11.4.1. maddesinde, kesin teminat ve ek teminatın geri verilmesi koşullarının düzenlendiği, bu düzenlemeye göre, taahhüdün, sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı belirlendikten sonra, SGK’dan alınan ilişiksiz belgesinin idareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tamamının yükleniciye iade edileceği, aynı sözleşmenin 22. maddesinde, yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukların düzenlendiği ve Genel Şartnamenin 6. bölümüne atıf yapıldığı, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi"nin 6. bölümünde "Yüklenicinin Çalıştırdığı Personel, Çalışanların Hakları ve Çalışma Şartları" başlığı altında düzenlendiği ve yüklenicinin, çalıştırdığı personele ilişkin ücret yükümlülüğünden doğrudan sorumlu olduğu hususuna yer verildiği, sözleşmenin eki sayılan ve atıfta bulunulan Teknik Şartname’nin 22.5. maddesi gereğince, çalıştırdığı personelin aylık ücretleri dahil tüm alacaklarını ödemek yükümlülüğünün yükleniciye ait olduğu, yüklenicinin, doğacak kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin vb. alacaklardan sorumlu bulunduğu, tüm bu düzenlemelerden, işçi alacaklarından doğan tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğu, ayrıca kesin teminatın sözleşmeye uygun bitirilmesi ve SGK ile ilişiğin bulunmadığının belirlenmesi halinde iadesi istenebileceği, somut olayda, işçi alacaklarına ilişkin olarak açılmış ve karara bağlanmış bir dava bulunduğu, kararda hükmedilen tazminatın davalı tarafından ödendiği hususu ile tüm mevzuat dikkate alındığında, teminatın iadesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçeli kararda da belirtildiği üzere, sözleşmenin 11.4 ve 22. maddeleri ile Genel Şartnamenin 6, Teknik Şartnamenin 22.5 maddesi hükümlerine göre, teminat mektubunun iadesi için sadece SSK"dan alınacak ilişiksiz belgenin sunulması yeterli olmayıp, yüklenicinin mahkemenin kabul ettiği üzere davacı tarafından işçilere işçi alacaklarının ödenmesi gerekmektedir. Dairemizin 26.02.2014 tarih ve 2013/7567 E, 2014/1364 K; 16.01.2014 tarih ve 3906 E, 7301 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. Bu durumda davacı tarafından taahhüdün sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini ve davalının herhangi bir borcu olmadığının tespit edilmesini ön koşul olarak arayan ve teminatın iadesi koşullarını düzenleyen 11.4 madde hükmünün tüm koşullarının gerçekleşmediği ve davalının teminatı iade etme yükümlülüğünün bulunmadığı sonucuna varılmalıdır.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi