11. Hukuk Dairesi 2015/15112 E. , 2016/7431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/11/2014 tarih ve 2014/549-2014/297 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ile fer"i müdahil ... ve ihbar olunan ... vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20.09.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalı ... vekili Av. ... ile fer"i müdahil ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... ... şubesine yatırdığı 150.000 DM olan parasının bilgisi dışında off-shore hesabına virman yapıldığını, bu nedenle açılan kısmi davanın kabul edildiğini, bakiye alacağın tahsil edilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere 150.000 DM karşılığı EUR"nun 03/11/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka ve fer"i müdahil ... vekilleri, davalı banka ile off shore bankasının farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, davanın zaman aşımı süresinin sona erdiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiğini, davalı banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve iradesinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın husumet yönünden, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, aksi halde esas yönünden reddini istemişlerdir.
İhbar olunan ... vekili, ..."ye devrolunan bankaların off-shore hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu davalarda ..."nin borcu üstlendiğini, bu nedenle uyuşmazlığın asıl muhatabının ... olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, mükerrer tahsile yol açmamak kaydı ile 150.000 DM"nin 03/11/1999 tarihinden 14/04/2000 tarihine kadar 3095 sayılı kanun gereğince DM cinsinden uygulanan faizi ile birlikte, bu tarihten itibaren ise 150.000 DM karşılığı olan 76.693,78 Euronun ilgili kanun hükmünce uygulanacak faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili ile fer"i müdahil ... ve ihbar olunan ... vekilleri temyiz etmiştir.
1- Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Temyiz isteminde bulunan ... talebe konu davada ihbar olunan konumundadır. İhbar eden tarafın temsilcisi olarak davaya katılmamıştır. Karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır. O halde, ihbar olunan ... vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin aşağıdaki (3) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava, davacı tarafından banka hesabına yatırılan paranın off-shore hesabına aktarıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Zaman itibariyle dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı BK"nın 83. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün değildir. Somut olayda da, davacı taraf kısmi davada tercih hakkını kullanmış ve borcun Türk Lirası üzerinden ödenmesini istemiş, eldeki davada ise alacağın yabancı para üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bu itibarla, mahkemece davacı tarafın, kısmi davada tercih hakkını kullandığı ve borcun Türk Lirası üzerinden ödenmesini istediği, bundan sonra tercihinden dönüp yabancı para üzerinden tahsil isteyemeyeceği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre davalı ve fer"i müdahil ... vekillerinin faize yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı ve fer"i müdahil ... yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin faize yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ING Bank ve fer"i müdahil ..."ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.