Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/25764 Esas 2008/8700 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/25764
Karar No: 2008/8700
Karar Tarihi: 05.06.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/25764 Esas 2008/8700 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/25764 E.  ,  2008/8700 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 04/07/2007
    NUMARASI : 2005/1064-2007/436

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün  davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
     Mahkemece maddi tazminat istemleri SSK tarafından karşılandığından reddine, manevi tazminat isteminin ise  kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Sürekli işgörmezlik nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların giderilmesine ilişkin tazminat davalarında; zamanaşımı süresi, Borçlar Kanunun 125.maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda, zararlandırıcı sigorta olayının 14.09.1993 tarihinde meydana geldiği davanın ise 13.12.2005 tarihinde açıldığı ortadadır. İş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının 20.03.1995 tarih ve 65054 sayılı SSK Sürekli İş Göremezlik Geliri Bağlama Kararına göre sürekli işgöremezlik durumuna girdiği tarih 15.11.1994 olarak tesbit edilmiştir.Davacı için 11.12.1995 tarihinde kontrol edilmesi gerektiği kaydı ile %29,2 olarak belirlenen maluliyet oranı, kontrol sonucunda 13.12.1995 tarih ve 7208 sayılı rapora dayanılarak maluliyet  oranının değiştirilmesine gerek olmadığı için %29,2 olarak kesinleşmiştir.Hal böyle olunca, 15.11.1994 ilk rapor tarihinden itibaren dahi davada yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü 10 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleştiği açıktır.
    Kabule göre de, Ankara 7.İş Mahkemesinin 1999/1549 Esas sayılı dosyasında davacının aynı olay nedeniyle davalıya karşı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile açtığı 100,00 YTL maddi ve 500,00 YTL manevi tazminat davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 kararı ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Bu nedenle açılmamış sayılmasına karar verilen ilk davada istenilen manevi tazminat miktarı aşılamayacağı halde fazla manevi tazminata hükmolunması da hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,  05.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.