17. Ceza Dairesi 2019/11758 E. , 2020/61 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (Değişen suç vasfı sebebiyle hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Soruşturma evrakı asıllarının dosyada ve taranmış hali ile UYAP ortamında bulunduğunun anlaşılmasına göre tebliğnamedeki bu yönden bozma işteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanık hakkında, iddianamedeki nitelendirmeye göre tek eylemden dava açılmış olduğu halde, iddianamede gösterilen niteliğinden beraat, duruşmada belirlenen niteliğinden ise hükümlülüğe karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’ nun 225. maddesine aykırı davranılarak hükmün karıştırılması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2014 tarih, 2013/13-203 Esas ve 2014/308 Karar sayılı kararında; “Suç tarihinde ekonomik değeri yüksek olan bir aracı kimlik bilgilerini ve açık adresini bilmediği arkadaşı "..." lakaplı ... isimli kişiden emanet aldığını söylemesi, aşamalarda aracı emanet aldığı bu kişinin ismini kısmen değiştirerek ifade etmesi, soruşturma ve kovuşturma makamlarının ısrarına rağmen aracı emanet aldığını iddia ettiği kişiye ait kimlik ve adres bilgileri vermekten kaçınması ve sabıkalı geçmişi de dikkate alındığında hırsızlık suçlamasıyla muhatap olan sanığın sadece hayali bir isim zikretmekle suçlamadan kurtulmayacağını bilecek yaşam ve adli tecrübeye sahip olması ve gerçekte var olan bir kişiden aracı emanet alması durumunda suçlamadan kurtulmaya yönelik olarak aracı emanet aldığını söylediği kişinin bulunması için daha etkin bir çaba göstermesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu değil, hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.” şeklindeki açıklamalar ışığında, sanık ...’nun, katılanın konutundan 05.01.2014 tarihinde elde edilen anahtar ile çalınan aracı sahte plaka takılı halde kullanırken 27.02.2014 tarihinde yakalandığı, savunmasına açık adres ve kimlik bilgilerini bilmediği ..., ... , Suriyeli ... isimli kişilerle suça konu aracı Hatay iline götürme konusunda anlaştığını, aracın sadece şoförlüğünü yaptığını savunduğu, sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik soyut beyanlarına Ceza Genel Kurulu kararında da ifade edilen olayda, olduğu gibi itibar edilmesinin mümkün olmadığı hususu karşısında; sanık ...’nun eylemlerinin hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu gözetilmeden, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hüküm kurulması,
3- Kabule ve uygulamaya göre de;
a- Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık hakkında TCK"nun 142/2-d, 143, 116/4, 151/1 maddeleri uyarınca hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılması talebi ile 23.02.2015 tarihli iddianamenin düzenlendiği, sanık hakkında TCK"nun 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmadığı, iddianame içeriğinde bu suçun anlatılmadığı, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 06/05/2014 tarih ve 2012/6-1486 Esas, 2014/238 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenlemeye göre, hakkında açılmış dava bulunmayan ve iddianamede anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun"un 165/1. maddesinde suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kamu davası açılması sağlanıp bu dosya ile birleştirildikten sonra hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 165/1. maddesine tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, 06/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.