Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/1877 Esas 2010/3983 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı Albaraka Türk Katılım Bankası a.ş. Vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından , borçlular aleyhinde yapılan  ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, borçlu K.e ait gayrimenkul 24.10.2008 tarihli ikinci arttırmada, alacaklı bankaya ihale edilmiştir.
Borçlu M..İ...Tek.Ltd.Şti.vekili, satış ilanının  müvekkiline (asile) usulüne uygun tebliğ edilmediğini ....vb nedenlerle  ihalenin feshini talep etmiştir.
Mahkeme şikayetçi borçlu şirkete (asile), satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle, ihalenin feshine karar vermiştir.
Takip ve satış dosyası incelendiğinde; borçluların Av.M.. Ç.vasıtasıyla İstanbul 2. İcra Mahkemesinin 2007/2539 esas ve İstanbul 10. İcra Mahkemesinin 2008/259 esas-725 karar sayılı dosyasında takibin iptalini talep ettiği, icra müdürlüğünce de satış ilanının bu vekile ve asillere tebliğe gönderildiği görülmektedir.
Borçlu asile satış ilan tebligatı usulsüz yapılmış ise de, ayrıca satış ilanı tebligatının Av.M.Ç."e 5.9.2008 tarihinde tebliğ edildiği de görülmektedir. HUMK.nun 62.maddesi, Avukatlık Kanununun 41.ve Tebligat Kanununun 11.maddesi gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın yapılması asıldır. Somut olayda vekile satış ilanı tebligatı tebliğ edildiğinden, bu husus ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilemez.
O halde mahkemenin, borçlunun diğer şikayet sebeplerinin incelenmesi gerekirken, asile yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı Albaraka Türk Katılım Bankası a.ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.