Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5823
Karar No: 2017/2334
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5823 Esas 2017/2334 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5823 E.  ,  2017/2334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıya ait araca çarpmasıyla oluşan kazada, davacı aracının hasar gördüğünü, davalı sigortacı ile onarım süreci ve şekli konusunda anlaşmazlık olduğundan hasar onarımının yapılamadığını belirterek, davacının aracının yetkili serviste orjinal parçalarla, olmadığı takdirde orjinal nitelikteki eşdeğer parçalarla tamiri için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL. tamir bedelinin, ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 08.10.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 8.433,46 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduklarını, kazada sigortalılarının kusuru olmadığını, hasar dosyasında alınan teklifte tamir bedelinin 5.500,00 TL. olarak belirlendiğini, davacı tarafın iddia ettiği hasar miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; ... Genel Şartları"nın B.2.4. maddesi uyarınca, trafik sigortacısının hasarı tamir ettirmek suretiyle zararı giderme konusunda seçimlik hakkı bulunduğu ve davalının seçimlik hakkını bu yönde kullandığı, davacının sigortacının bu hakkını ortadan kaldırıp onu tazminat ödemeye zorlayamayacağı, hasarın gideriminden sonra bir uygunsuzluk olduğu takdirde bu durumu uyuşmazlık konusu edebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedelinin, zarara sebep olan aracın trafik sigortacısı olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih ile dava tarihi ve davalının sorumluluğunun dayanağı olan poliçe vadesinin, 15.08.2003 yürürlük tarihli ... Genel Şartları döneminde olduğu görülmektedir. Araç hasarı halinde, trafik sigortacısının zarar ve giderleri ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesinde uygulanacak esasları düzenleyen, anılan tarihte yürürlükte bulunan ... Genel Şartları"nın B.2. Maddesinde; "Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğeri parça ile değiştirilme imkanı yok ise yenisi ile değiştirilir. Bu durumda taşıtta bir kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilmez." düzenlemesi benimsenmiştir. Anılan düzenlemede, zarara uğrayan araçtaki parça onarımının mümkün olup olmayışına ya da eşdeğer parça ile değiştirilme imkanı olup olmayışına göre, tamirin yapılması sırasında kullanılacak parçanın ne olacağı konusunda tespitlere yer verildiği görülmektedir. Buradaki düzenlemeye göre; onarımın mümkün olmaması ya da eşdeğer parça ile değiştirme imkanının olmaması halinde, o zaman yeni parça takılması suretiyle hasarın giderilmesi gerekecektir.
    Somut olayda; davacı, aracında oluşan hasarın, orjinal yeni parçalar kullanılarak tamirini, olmadığı takdirde de orjinal eşdeğer parçalar kullanılarak tamirini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hasarın onarım şekline ilişkin olup, davacı taraf çıkma parçalar kullanılmak suretiyle tamir yapılacağı iddiası ile davalının önerisini kabul etmemektedir. Yargılama kapsamında alınan, 13.03.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporuyla, davacının aracındaki hasarın giderilmesi için, onarımı mümkün olmayan ve değişmesi gereken parçalar yerine takılacak eşdeğer parçaların fiyatları ile yapılması gereken işçilik bedelleri toplamından oluşan hasar onarım bedeli 8.551,46 TL. olarak saptanmış; eksik parça değerlendirmesi yapıldığı için alınan 24.04.2014 tarihli ek raporla da bu bedel 8.747,34 TL. olarak hesaplanmıştır. Bu rapor ile yapılan hesaplamaların, olay ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ... Genel Şartları B.2. maddesindeki düzenlemelere uygun olduğu, davalının hasar onarımı için önerdiği 5.500,00 TL"nin davacının gerçek zararının altında kaldığı ve davacının bu bedeli kabulden kaçınmada haklı olduğu, yürürlükteki genel şartların, davalının hasarı kendisinin tamir ettirmesi ya da bedelini tazminat olarak ödemesi biçiminde seçimlik hakkını getiren
    bir düzenleme yapmadığı gözetilerek; uygulanma imkanı bulunmayan 01.06.2015 tarihli ... Genel Şartları gerekçe yapılarak; yanılgılı biçimde davanın reddi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre ise; mahkemenin kararına gerekçe yaptığı (olaya uygulanma imkanı bulunmayan) 01.06.2015 tarihli ... Genel Şartları"nın B.2. maddesi 4. fıkrasının "Hak sahibi aracının, bu madde uyarınca Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ölçütleri karşılayan, dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebilir. Bu durumda sigortacı, araç kaza tarihi itibariyle anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedele göre ödeme yapabilir. Sigortacı söz konusu bedel uygulaması hakkında hak sahibini hasar ihbarından itibaren 2 iş günü içinde bilgilendirir. Sigortacı bu süre içinde anılan bildirimi yapmadığı takdirde bildirim konusu bedeli hak sahibine karşı ileri süremez." düzenlemesini taşıdığı; bu düzenlemenin, sigortacıya tamiri kendi yaptırma ya da hasar bedelini tazminat olarak ödeme konusunda seçimlik hak tanımadığı, sadece zarar görenin tercih ettiği yerde onarımın yapılması ihtimalinde, sigortacının kendi anlaşmalı servisinde onarımın yapılması halinde ödeyeceği bedelle sınırlı olarak tazmin sorumluluğu altında olması ilkesini getirdiği, davacının her halükarda davalı sigortacıdan tazminat talep hakkı bulunduğu açık olduğuna göre; sigortacının seçimlik hakkının bertaraf edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddi de doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi