Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5407
Karar No: 2017/2331
Karar Tarihi: ......2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5407 Esas 2017/2331 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5407 E.  ,  2017/2331 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı... İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu otobüsün, davacı ..."e çarpmasıyla oluşan kazada, davacının ağır biçimde yaralandığını, hayati tehlike geçirdiğini, kafa travması nedeniyle iki kulağının da duyma fonksiyonunu yitirdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ....000,00 TL. maluliyet tazminatı ve ....000,00 TL. tedavi giderinin, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; ....08.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maluliyet tazminatı taleplerini 84.177,00 TL"ye yükselterek, ıslah edilen 76.177,00 TL"ye kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini talep etmiştir.

    Birleşen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu kaza nedeniyle, davacı ... için 150.000,00 TL. ile davacı anne baba için 75.000,00"er TL. manevi tazminatın, olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kabulü ile 83.299,00 TL. sürekli işgöremezlik tazminatı ve 878,00 TL. tedavi gideri olmak üzere toplam 84.177,00 TL. tazminatın tüm davalılardan tahsiline; davalı ... için tüm tazminata kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine, davalı ... şirketinin poliçe limiti gereği sorumluluğunun 60.878,00 TL. ile sınırlı tutulmasına ve bu tazminata dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine; davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü için ....878,00 TL"lik tazminata, kaza tarihinden yasal faiz işletilmesi, bakiye tazminata ise avans faizi işletilmesine; birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ... için ....000,00 TL. ve diğer davacılar için ....000,00"er TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    ...-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. maddesindeki (eski BK md. 47) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekilinin, davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    ...-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, davacıların oğlu ... ...."in davaya konu kazada yaralanıp kısmi işgöremezliğe uğradığı iddiası
    ile maddi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, 01.07.2015 tarihli hesap bilirkişi raporu ile belirlenen miktar hüküm altına alınmıştır. Ancak, mahkemenin hükme esas aldığı raporda yapılan hesaplama hüküm vermeye yeterli değildir.
    Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/...’de özel olarak hükme bağlanmıştır (6098 sayılı TBK m. 54). Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu"nun 46. maddesinde belirtilen “bütün masraflar” deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir.
    Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan
    doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (... ..., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. ..., ... 2006, s. 713).
    Bununla birlikte ..."ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının, gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektirdiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum, ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de, bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb. gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğu kabul edilmelidir.
    Somut olayda; hükme esas alınan 01.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda, beden gücü kaybına uğrayan davacı ..."ın ... yaşından itibaren kazanç sağlamaya başlayacağı kabul edilerek, bu yaştan itibaren zarar hesabı yapılmış ise de, yukarıda yapılan açıklamalar gözönünde tutularak davacı çocuğun sürekli çalışma gücünü yitirdiği tarihten itibaren zararın oluşacağı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğinden, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın davacı ... yararına bozulması gerekmiştir.
    ...-Davaya konu kazayı yapan, davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü"nün işleteni ve davalı ... şirketinin trafik sigortacısı olduğu otobüs, kullanım amacı yolcu nakli olan resmi araç olup, bu aracın sebep olduğu zarara ilişkin sorumluluk belirlenirken, aracın vasfı ve kullanım amacı göz önünde bulundurulmak suretiyle, temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken, ticari faize hükmedilmesi doğru olmadığından; kararın bu yönden, davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve davalı ...Ş. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ...Ş. vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... yararına; (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve davalı ...Ş. yararına BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve ... ... A.Ş."ne geri verilmesine ........2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi