23. Hukuk Dairesi 2014/4086 E. , 2014/8344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sinop 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2013/184-2013/171
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalının davacı kooperatifin eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, 2005 yılı muhasebe kayıtlarında davalının zimmetinde kalan 7.924,31 TL tutarın ödenmediğini ileri sürerek, 7.924,31 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın denetim kurulu üyelerince açılmadığını, genel kurulca ibra kararı verildiğini, zimmet suçuyla ilgili cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, kooperatif uyeliğinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK hükümleri uyarınca, sorumluluk davası açılması için kooperatif genel kurulunca karar alınmasına ve davanın denetçiler tarafından açılmasına gerek olmadığı, kooperatifi temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyelerinin dava açmaya yetkili oldukları gerekçesiyle, 7.923,31 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dava, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu başkanı olan davalıya karşı açılmış sorumluluk davasıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile dava tarihi (30.04.2010) itibari ile somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 336. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasden veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Bu yönde açılan bir davanın görülebilmesi, 6762 sayılı TTK"nın 341. maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar almasına ve davanın denetçiler tarafından açılmasına bağlıdır. Ancak anılan eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan tamamlanabilen usuli eksiklik niteliğinde olduğundan, dava hemen reddedilmemelidir.
Mahkemece, davacı vekiline bu doğrultuda genel kurul kararını sunmak üzere 06.03.2011 tarihli celsede süre verilmiş ise de, bu süre, kesin süre niteliğinde değildir. Bu itibarla, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu" nun 45, anasözleşmenin 25 ve 28. maddelerindeki amir düzenlemeler de gözetilmek suretiyle, davacı tarafa 6100 sayılı HMK"nın 52, 53 ve 54. (HUMK"nın 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalı hakkında eylemin konu ve kapsamını somut olarak gösteren sorumluluk kararı alınması ya da işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararını ibraz etmesi için makûl süre verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın reddedilmesi gerekirken, dava tarihi itibariyle yürürlükte olmayan 6102 sayılı TTK da karşılığı bulunmadığı gerekçesiyle, usuli eksiklikler tamamlanmadan yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.