2. Hukuk Dairesi 2015/16630 E. , 2016/8374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Eşya Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yararına hükmolunan nafakalar ve tazminatların miktarları ve eşya talebinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar ve tazminatlar, vekalet ücretleri ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçeli karar da dava tarihinin 21.11.2013 olarak yazılması gerekirken 24.12.2013 yazıldığı görülmekte ise de; bu durumun mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı kadın, boşanma ile birlikte ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini veya bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı erkek tarafından da çeyiz eşyalarının miktarları ve niteliklerine itiraz edilmemiştir. Mahkemece yazılı gerekçeyle çeyiz eşyalarının isteminin reddine karar verilmiş ise de, davacı kadının bu talebinin münhasıran çeyiz eşyalarının aynen veya bedelinin iadesini ilişkin olduğu ve kadının mal paylaşımına yönelik bir talebi de olmadığı dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Mahkemece; davacının ziynet alacağı talebinin kabulüyle 10.000 TL ziynet alacağının dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmuş ancak hükmedilen ziynetlerin cins, nitelik, miktar ve değerleri hükümde gösterilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bıı düzenlemeye göre, dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda,
.../...
gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan ziynet ve ev eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, davacı kadının çeyiz eşyalarının esasına yönelik olarak temyiz itirazının bozma sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.