16. Hukuk Dairesi 2015/3326 E. , 2016/2535 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 12 parsel, 101 ada 13 parsel, 101 ada 14 parsel, 101 ada 20 parsel, 101 ada 25 parsel, 103 ada 13 parsel ve sırasıyla 967.23, 2.812.78, 775.01, 23.552.11, 948,42 ve 9.325,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve 04.07.2006 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların ölü babası ... ile amcası ...a ait olduğu, mahkemece terekeye ait taşınmazların tespit edilerek bu taşınmazların tapularının iptali ve terekedeki taşınmazların adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının taşınmazlara ilişkin iddialarını ispatlayamadığı, zilyetlik iradesinin bulunmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece hazırlanan tensip tutanağında Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 140/5. maddesi uyarınca davacıya verilen mehil, tanık delili dışında, belge niteliğindeki delille ilgilidir. Bu mehil, tanık bildirme hakkını düşürmez. Davacı ..., dava dilekçesinde tanık deliline dayanmıştır. Mahkemece, davacının tanıklarının isim ve adreslerini bildirmesi için süre verilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 324. maddesi gereğince gösterdiği tanıkların dinlenmesi için gerekli avansın usulünce istenmesi, avans yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde, gösterdiği tanıkların usulünce çağrılıp mahallinde yapılacak keşif sırasında dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan yönde işlem yapılmadan, davacının savunma hakkını kısıtlayarak eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.