23. Hukuk Dairesi 2014/4876 E. , 2014/8339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Dörtyol 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/60-2014/32
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. A.D. Ç. ile davacı vekili Av. M.V. D."nun gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin 01.01.2006 ile 21.12.2009 tarihleri arasında sözleşme ilişkisi ile davalıya malzemeli yemek hizmeti verdiğini, sözleşme sonrası İskenderun Devlet Hastanesi Baştabipliği"nin 08.11.2010 tarihinde yaptığı hizmet alım ihalesine katılan müvekkilinin ihale şartnamesi gereği davalı ile olan sözleşme ve eklerini davalının 22.11.2010 tarihli yazısıyla ibraz ettiğini, davalı yazısında 28.12.2005 tarihli sözleşmenin ikrar edilmesine rağmen daha sonra ihale makamının yazısı üzerine taraflar arasında 28.12.2005 tarihli sözleşme bulunmadığını bildirdiğini, müvekkilinin bu yazı üzerine en uygun teklifi vermesine rağmen ihale dışı kalarak maddi ve manevi zarar uğradığını ileri sürerek, 50.000,00 TL manevi tazminat ile şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 31.07.2013 tarihli ıslahla maddi tazminatı 76.032,00 TL"sına yükseltmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 2006 yılından itibaren ticari ilişki bulunmasına rağmen 2009 yılında sözleşme yapıldığını, ihale makamına ibraz edilen 28.12.2005 tarihli sözleşme altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, idarece sorulması nedeniyle bu hususun belirtildiğini,müvekkilinin eylemi nedeniyle zarar oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının taraflar arasında akdedilen 28.12.2005 tarihli sözleşme ile davalıya hizmet verdiğinin davalı yanın ihale makamına sunulan 22.11.2010 tarihli yazısı ile kabul edildiği, ancak 23.11.2010 tarihli yazı ile sözleşmenin varlığının inkar edildiği, bu nedenle en uygun teklifi veren davalının ihale dışı kaldığı ve maddi zararının oluştuğu gerekçesiyle davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 76.032,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı ile davalı arasında 2006-2009 yılları arasında hizmet ilişkisi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından dava dışı ihale makamına ibraz edilen 28.12.2005 günlü sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı ile davalının sözleşmedeki imzayı inkar etmesi üzerine ihale dışı kaldığı anlaşılan davacının uğradığı zarar ile davalının eylemi arasında nedensellik ilişkisi bulunup bulunmadığı ve uğranıldığı iddia edilen zarardan davalının sorumlu tutulup tutulmayacağı noktalarında toplanmaktadır. Davalı yanca düzenlenen 22.10.2005 günlü yazıda, taraflar arasında 28.12.2005 tarihli sözleşme ile başlayan hizmet ilişkisi bulunduğu ve bu kapsamda davacıya 2.863.451,90 TL ödeme yapıldığını bildirilmiş, ihale makamının yazısı üzerine düzenlenen 23.11.2010 günlü yazıda ise 2006-2009 yılları arası hizmet alındığı, hizmetin 2006-2008 arası doğrudan hizmet alımı ile alınarak sözleşme yapılmadığı, 2009 yılı için ise sözleşme yapıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Anılan yazı üzerine, ihale makamının 29.11.2010 tarihli kararı ile, ibraz edilen sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olmaması nedeniyle, davacı yan ihale dışı bırakılmış, 03.12.2010 tarihinde ihale makamı kararına davacı yanca itiraz edilmiş ise de 06.12.2010 tarihli yazı ile davacının itirazı reddedilmiştir. Mahkemece yapılan inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, öncelikle dava dışı kurum tarafından düzenlenen ihale belgeleri ve mevzuat çerçevesinde sözleşme ibrazının zorunlu olup olmadığı, sözleşme olmaksızın verilen hizmet için vergi dairesi ve sigorta kurumlarına verilen belgelerin yeterli olup olmadığı üzerinde durularak, sözleşmenin ibrazının zorunlu olmamasına rağmen davacı yanca davalı tarafından imzalanmamış bir sözleşme ibraz edilmiş ise davanın reddine karar verilmelidir. Bu kapsamda, sözleşmenin ibrazının gerekli olması halinde ise, sözleşme altındaki imzanın davalıyı bağlayıcı nitelikte olup olmadığı araştırılmalıdır. Diğer yandan, davacı, ihale dışında bırakılma kararına karşı ihale makamına başvuruda bulunmuş ise de, bu karara karşı yasalarda öngörülen diğer başvuru yollarını tükettiğini de ileri sürmediğinden oluşan zarar yönünden davalıdan tazminat isteminde bulunamayacağından bu yönüyle de davanın reddine karar verilmelidir. Kabule göre de, davacının uğradığı zararın hesabına ilişkin bilirkişi raporu dosya içeriği ve yasaya uygun olmadığı gibi denetime de elverişli değildir. Uğranılan zararın, 818 sayıl BK"nın 325. maddesi (TBK"nın 408. maddesi) hükmüne göre, ortaya çıkan bu engel nedeniyle davacının yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar göz önüne alınarak belirlenmesi gerekirken, soyut olarak net satışlar üzerinden belli oranda kar elde edilebileceği varsayımıyla yapılan hesaplama şekli de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.