23. Hukuk Dairesi 2014/6286 E. , 2014/8334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2013
NUMARASI : 2013/17-2013/612
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ile dava dışı idare arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesinden sonra, taraflar arasında düzenlenen 05.04.2010 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesi ile müvekkilinin alt yüklenici olarak işi tamamladığını, sözleşme uyarınca sözleşme bedeli olan 138.000,00 TL"sından sigorta primlerinin ödenmesinden sonra kalan 80.000,00 TL alacağın müvekkiline ödenmesi gerekirken ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu hizmetin davacıdan alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca işin davacı yanca yerine getirilmesine rağmen ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Taraflar arasında düzenlenen 25.03.2010 tarihli sözleşme ile davacı yan, davalının, dava dışı idareden sözleşme ile aldığı otoyol ve bağlantı yollardaki ot biçme işini sözleşmedeki şartlarda yerine getirmeyi yüklenmiştir. Hizmetin yerine getirilerek hak edişlerin davalıya ödendiği dosyadaki ihale makamı yazılarından anlaşılmıştır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmakla birlikte, davalı yanın temyiz dilekçesine eklediği 23.09.2010 tarihli ibra sözleşmesinde, taraflar arasında akdedilen 25.03.2010 tarihli sözleşmenin feshedildiği ve davacının, davalı şirket ile yetkilisini ibra ettiği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece anılan ibranın geçerli olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi, ibranın geçersiz olduğunun anlaşılması halinde ise, taraflar arasındaki sözleşmede ücretin, sözleşme bedeli olan 138.000,00 TL"sından, çalışanların sigorta primlerinin mahsubundan sonra kalan miktar olarak belirlenmesi karşısında, sözleşme konusu iş için çalıştırılan işçi sayısına göre ödenmesi gereken sigorta primlerinin denetime elverişli şekilde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden bir hesap içermeyen ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuyla karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.