16. Hukuk Dairesi 2015/3177 E. , 2016/2526 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE, SARMAŞIK KÖYÜ TÜZEL KİŞİLİĞİ
MÜDAHİL : ...
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında, taşınmazın bulunduğu köyde kadastro tespitinin yapıldığı 2007 yılından davanın açıldığı 03.08.2012 tarihine kadar kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için aranan makul sürenin aşıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verildiği, ayni hakların, yasal kısıtlama yok ise nitelikleri gereği her zaman ve herkese karşı ileri sürülebileceği, yasalarımızda, tutanak düzenlenmeyerek tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılmasını süre yönünden kısıtlayan bir düzenleme bulunmadığı, mahkemece davanın esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişilerinin 19.09.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli 2 numaralı krokide (B) harfi ve yeşil renkli boya ile gösterilen 125,68 metrekarelik kısmın davacı adına "arsa" vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, aynı tarihli rapora ekli 2 numaralı krokide mor renkle boyalı (C) harfi ile gösterilen 51,62 metrekarelik alana ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişisinin ekli 2 numaralı krokide (B) harfi ve "yeşil" renkli boyalı olarak gösterilen 125,68 metrekarelik kısmın davacı tarafça bahçelerine gitmek için kullanılan yol olduğu, fen bilirkişileri raporunun ekli 2 numaralı krokisinde (C) harfi ile gösterilen 51,62 metrekarelik kısmın ise köy boşluğu olduğu gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile fen bilirkişilerinin 19.09.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli 2 numaralı krokide (B) harfi ve yeşil renkli boya ile gösterilen 125,68 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişilerinin 19.09.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli 2 numaralı krokide mor renkle boyalı (C) harfi ile gösterilen 51,62 metrekarelik alana ilişkin talebinin ise reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Bu tür davalarda taşınmazın tarım arazisi olup olmadığı, imar-ihya edilip edilmediği, imar-ihya edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte gerçekleştiği gibi hususların kuşku bırakmayacak şekilde açıklanması gerekmekte olup ziraat bilirkişi raporu bu hususları içermediği gibi kısa, gerekçesiz, soyut nitelikte ve son derece yetersiz tanzim edilmiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Doğru sonuca ulaşabilmek için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu, fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığına ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmeli, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü, tarımsal niteliği ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları irdeler şekilde ilgili taşınmazın her yönden çekilmiş fotoğraflarını içerir ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli ve denetime açık gerekçeli rapor hazırlatılmalı, TMK"nın 713/4. maddesi gereğince yasal ilan yaptırılmalı ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.