
Esas No: 2013/11061
Karar No: 2014/4021
Karar Tarihi: 11.03.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/11061 Esas 2014/4021 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Maçka Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2013
NUMARASI : 2012/191-2013/68
O.. K.. ile A.. K.. ve müşterekleri aralarındaki miras ortaklığına temsilci atanması davasının kabulüne dair Maçka Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 25.03.2013 gün ve 191/68 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan H.. G.. ve N.. G.. tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde miras bırakan anneleri N.. E..’ın 10.07.2005 tarihinde öldüğünü, zemin kat 4 nolu bağımsız bölümde annesinden dolayı miras payı bulunduğu gibi ayrıca kendisinin de paydaş olması nedeniyle payı bulunduğunu, bu bağımsız bölüm için tahliye davası açıldığını, derdest bulunduğunu, bu nedenle açılan tahliye davasında terekeyi temsilen Tahsin kızı 1958 doğumlu E.. K..’ın atanmasına karar verilmesini istemiş, 10.12.2012 tarihli dahili dava dilekçesiyle mirasçılardan Hamiye, Nebahat, Burcu, A..O.., Y... A...’in davaya dahil edilmesini istemiş ve böylece diğer mirasçıların dahili davalı olarak davada yer aldıkları belirlenmiştir.
Dahili davalılardan N.. G.. 17.01.2013, H.. G.. 17.01.2013, A... O... 24.01.2013 tarihli dilekçeleriyle terekeye temsilci atanmasını uygun görmediklerini ve isteğin reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Diğer mirasçılara dahili dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlar ve cevapta vermemişlerdir.
Mahkemece; “…Tahsin ve Hanife’den olma 28.02.1958 Maçka doğumlu E.. K.. (......... T.C. nolu )’ın …... ada 9 parsel sayılı zemin kat 4 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazda ....... no ile iştirak halinde mülkiyete tabi ¼ hissesine Maçka Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/7 Esas sayılı dosyasında iştirak halindeki ortaklığa temsilci olarak tayin edilmesine, E.. K..’a iştirak halindeki ortaklığın Maçka Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/7 Esas sayılı dosyasındaki hukuki işleri takip etmek üzere izin ve yetki verilmesine…”karar verilmesi üzerine hüküm dahili davalılardan H.. G.. ve N.. G.. tarafından E.. K..’ın muris Naime’nin gelini olduğunu, tarafsız olamayacağını, kiracılarından memnun olduklarını, tahliye davasına muvafakat etmediklerini bu nedenle miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Dava TMK’nun 640.maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkindir. Yerel mahkemece E.. K..’ın temsilci atanmasına karar verilmiş ise de, hüküm fıkrasında hangi kişinin terekesine temsilci olarak atandığına ilişkin bir ibare yer almadığı gibi miras bırakanın isim ve soyisminin kararın gerekçesinde ve hüküm fıkrasında yer almadığı belirlenmiştir. Sadece dava dilekçesinde N.. E.. ismi yer almaktadır. Verilen bu hükmün infazda duraksama yaratacağı açıktır. Kural olarak en azından hüküm fıkrasında miras bırakan “N.. E..’ın terekesine ” E.. K..’ın temsilci olarak atanmasına…şeklinde bir ibarenin yer alması gerektiği halde sadece iştirak halindeki ortaklığa temsilci olarak tayin edilmesine karar verilmesi doğru değildir.
HMK"nun 297.maddesinde bir hüküm fıkrasında yer alması gereken hususlar tek tek bentler halinde sayılmıştır. Aynı maddenin 2. fıkrasında; “… Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. “ açıklamasına yer verilmiştir.
Mahkemece, kurulan hükmün HMK"nun 297. maddesine uygun olduğu söylenemez. Şu halde Mahkemece yapılacak iş, yukarıda yapılan açıklamalar ve HMK"nun 297. maddesi gözönünde bulundurularak hüküm kurulması gerekirken infazda duraksama yaratacak biçimde hüküm fıkrasının düzenlenmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Kabulü göre, dahili davalı N.... ve H.. G..’nun temyiz itirazları esasen temsilci olarak atanan E.. K..’ın şahsına yönelik olduğundan itiraza tabi olup itiraz merciinin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle anılan mahkeme tarafından incelenmesi gerekir. Ancak, hüküm fıkrası kamu düzenine ilişkin bulunduğundan infazda duraksama yaratması nedeniyle Dairece bu yönde inceleme yapılarak bozma sevk edilmiştir. Dolayısıyla dahili davalıların temyiz isteğinin hüküm fıkrasındaki duraksamayı da kapsadığının kabulü gerekmiştir.
Dahili davalılar Hamiye ve N.. G..’nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılardan H.. G.. ve N.. G.."na iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.