Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 1.7.1982 tarihinden itibaren 3 ay süreyle geçen sigortalı çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, davalı işverenler yanında 1.7.1982 tarihinden itibaren 3 ay süreyle çalıştığının tesbitini istemiştir. Mahkemece eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kabulüne karar vermiştir. Davacının davalı işyerinden verilmiş 1.7.1982 tarihli işe giriş bildirgesinin mevcut olduğu Kuruma ilgili dönem bordrolarının verilmediği işyerinin 15.11.1981-31.12.1984 tarihleri arasında yasa kapsamında bulunduğu görülmüştür. Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi olan bu tür davalarda çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olugusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, sürekli veya kesintili olup olmadığı, başlangıç ve bitişi tarihleri konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde danışıklı işverenin işci ve işyeriyle ilişkileri dikkate alınmalı, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, öncelikle işyeri kayıtlarında yer alan çalışanlar dinlenmeli işyeri kayıtlarını mevcut değilse, gerektiğinde komşu ve yakın işyerlerinin kayıtlarında yer alan kimselerin beyanlarına başvurulmalı davanın niteliği gereği resen araştırma yapılabildiği de nazara alınmalı deliller olabildiğince toplanmalı işe giriş bildirgesinin işyerinde fiilen çalışmaya karine teşkil etmeyeceği eylemli çalışmanın sigortalılık için koşul olmadığı da dikkate alınmalı çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıkça belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2005/21-409413, 2006/21-43-98 ve 2007/21306-320 sayılı kararlarıda bu yöndedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik araştırma, soyut tanık beyanları ve yetersiz bilirkişi raporu itibariyle kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.