23. Hukuk Dairesi 2014/4827 E. , 2014/8326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2014
NUMARASI : 2014/22-2014/36
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının gecikme faizi borcu olduğunu ileri sürerek, tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkisizlik itirazında bulunmuştur .
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ticaret sicil kaydına göre davacı kooperatifin adresinin, Y./A. olduğu, uyuşmazlığın, kooperatifle ortağı arasında olduğu, davalı üyenin akçeli yükümlülüklerini geç yerine getirdiği bildirilerek gecikme faizinin tahsilinin istendiği, davanın, HMK"nın 14/2. maddesi uyarınca kesin yetkili olan kooperatif merkezinin bulunduğu Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK"nın 114/1-ç madde hükmü gereğince kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan HUMK"nın kesin yetkiye ilişkin 9 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin yetkisizliği" ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın, gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "mahkememizin yetkisizliği" ibaresi çıkartılarak, yerine "Kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK"nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.12.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Dava, davacı kooperatifin, üyesi davalıdan temerrüt faizinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 14/2. madddesi uyarınca, kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. TMK" nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir.
Somut olayda, dava dilekçesinde davacı kooperatif adresi "S. .Mayıs Caddesi, .. Sokak, Ö. G. Sitesi, .. Blok kapıcı dairesi Y./A." olarak gösterilmiş ise de dava Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi"ne açılmış, davalı vekili, kesin yetki itirazında bulunmuş, tensip tutanağındaki ara karar uyarınca A. Ticaret Sicil Müdürülüğü"ne yazı yazılmış, dava dilekçesinde yer alan adres cevabi yazıda belirtilmiş olup, mahkemece HMK"nın 114/1-ç maddesi uyarınca kesin yetkinin dava şartlarından olduğu gözetilerek, cevap dilekçesi ve sicil cevabına karşı davacı vekilinin beyanlarının, HMK"nın 320/2. madde hükmü uyarınca ön inceleme duruşmasında alınması gerekirken, ön inceleme duruşması yapılmadan, dosya üzerinden karar verilmiştir.
Davacı vekili, kesin yetki hususunda beyanda bulunma fırsatı bulamadığı için temyiz dilekçesine bazı belgeler ekleyerek kararın bozulmasını istemiştir. Bu belgelerden biri olan yönetim kurulunun 05.01.2007 tarih ve 1 sayılı kararında, kooperatifin "Gimat Gıda Toptancılar Sitesi, Sosyal Tesisler Yanı Macunköy/Yenimahalle/Ankara" olan adresinin "S. . Mayıs Caddesi, .. Sokak, Ö. G.Sitesi, .. Blok kapıcı dairesi E./A." olarak değiştirilmesine karar verilmiş olup, bu karar aynı adres "E./A." yerine, "Yenimahalle/Ankara" olarak tescil edilmiş ve Ticaret Sicil Gazetesinde, 29.01.2007 tarihinde ilan edilmiş, sicil kaydı bu şekilde yanlış oluşmuştur. Bu yanlışlığın giderilmesi için aynı zamanda tasfiye kurulu olan yönetim kurulunca, mahkeme karar tarihinden sonra 15.03.2014 tarihinde aynı adresin E./A. olduğu belirtilerek aldığı karar, Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü"nce tescil ve 13.05.2014 tarihli T. Ti.Sicili Gazetesi"nde ilan edilmiş ve sicil kayıtlarındaki bu yanlışlık düzeltilmiştir. Aynı adres baştan beri E.a ait olup, adresin bağlı olduğu ilçe aynı kalmış, değişmemiştir. Temyiz dilekçesine ekli kooperatifin tapu kaydından E. Mahallesi, E.İlçesi olarak kayıt oluşturulduğu görülmekte, adrese ilişkin internet çıktıları da temyizi doğrulamaktadır.
Mahkemenin bu davadaki yetkisi, kesin yetki olup, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, yeterince araştırma yapılması gerekmektedir. Sicilin bildirdiği adres, kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralının önemi nedeniyle, ancak gerçekte doğru olması koşulu ile bağlayıcı olup, mahkemece cevabi yazıda geçen ilçe adı ile lafzi olarak bağlı değildir. Mahkemece ön inceleme yapılması ve davacı vekilinin beyan ve delillerinin sorulması halinde, sicil kaydının maddi hata sonucu oluştuğunun anlaşılabilmesi mümkün olup, esasen davacı vekilinin dava sırasında sunduğu 04.02.2014 tarihli dilekçe ekinde yer alan 03.07.2011 ve 30.06.2012 tarihli genel kurul toplantı tutanaklarından toplantının "Eryaman/Etimesgut-Ankara" olarak belirtilen aynı adreste yapıldığı açıkça görülmektedir. Mahkemece bu genel kurul tutanaklarındaki kooperatif adresi ile sicil cevabındaki adresin aynı olduğu, sadece ilçenin farklı yazıldığı gözetilerek, bunun nedeni üzerinde durulması ve cevabi yazıda belirtilen ilçe adı ile bağlı olunmadan, adresin gerçekte E."a bağlı olduğunun belirlenmesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nun 10.06.2004 gün 289 sayılı kararı uyarınca, A.İli, E. İlçesinin adli yargı çevresi olarak, Ankara Adliyesinden alınarak Sincan Adliyesine bağlandığı gözetilerek, esasa girilmesi gerekirken, yetki yönünden eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozma yapılması gerektiğinden, sayın çoğunluğun kararın onanması yönünde oluşan görüşüne katılamıyorum.