Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Temyiz edilebilirlik koşulları yönünden yapılan incelemede; 1-Sanık ..."ın üzerine atılı hakaret ve yaralama suçlarına ilişkin kararlar ile sanık ..."nün üzerine atılı hakaret suçuna ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu, 2-Birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden; Sanık ..."ın temyiz isteğine ilişkin ise, Sanığın yüzüne karşı verilen ve 25.04.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tefhim edilen hükmü yasal süreden sonra 05.05.2014 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, sanık ..."ın ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz isteklerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nun 317.maddeleri uyarınca REDDİNE, B-Katılan ... vekilinin temyiz isteği yönünden yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; a-Görevsizlik kararı okunmadan sanığın savunması alınarak, CMK"nın 191/3-b maddesine aykırı davranılması, b-Olay günü araç park etme meselesi nedeniyle ani gelişen tartışma ortamında sanık ..."ın ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen suça sürüklenen çocuk ..."ın, ne suretle önceden anlaşıp planlayarak iştirak iradesi içinde atılı eylemi gerçekleştirdikleri açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, c-Sanığın eyleminin TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, d-Kendisini vekille temsil ettiren katılan yararına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti yerine, dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma kararına uyulması halinde, suça sürüklenen çocuk ... hakkında, geri bırakılan hükmün açıklanması durumunda, lehe oluşabilecek bir hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi gereği adı geçen suça sürüklenen çocuğa sirayet ettirilmesi hususunun gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.