Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/560
Karar No: 2020/1330
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/560 Esas 2020/1330 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2019/560 E.  ,  2020/1330 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin davalı yönünden esastan reddine, davacı yönünden kabulüne ve buna göre yeniden hükmün kurulmasına ilişkin hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ..."in geldiği, karşı taraftan kimsenin gelmediği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının davacı aleyhine 15 adet bonoya dayalı takip yaptığını, takip dayanağı bonoların davalıya ilaç alımı ilişkisi içinde teminat amaçlı verildiğini, ayrıca davalının çalışanına resmi kurumlardan para tahsil yetkisini içeren vekaletname verildiğini, davalı çalışanı ...’ün bu yetkiye dayanarak davacı hesaplarından ve hakedişlerinden çeşitli miktarda para tahsilatı yaptığını, davacının davalıya yaptığı ödemelerin ve aldığı malların neticesi bakiye alacağın tespit edilemediğini, daha sonra ... azledildiği gibi davalıya verilen senetlerin iadesinin talep edilmesine rağmen senetlerin iade edilmediğini, davacının davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davacının takip dayanağı senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini, ayrıca 14.05.2012 tarihli tahsilat makbuzunda belirtilen senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak davacıdan yapılan 1,00 TL fazla tahsilatın davacıya iadesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu bonoların sebepten mücerret olduğunu, bu nedenle davacının iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini, takip dayanağı bonoların davacı nam ve hesabına yapılan ödemeler ile elden verilen ödemelere ilişkin olduğunu, davacı adına toplam 70.000,00 TL tutarında bir ödemenin yapıldığını, davacının vergi borçlarının ve SSK primlerinin davalı tarafından ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davacının davalı ... deposundan ilaç temin ettiği, karşılığında senet verdiği, davacının davalıdan almış olduğu mal bedellerinin davalının defterlerinde davacının cari hesabına borç olarak kaydedildiği, davacının ödemelerinin cari hesapta alacak olarak kaydedildiği, davalıya verilen senetlerin ise davacı hesabına önce alacak sonra borç olarak kaydedildiği ve netice itibariyle davalının senetler nedeniyle alacağının kalmadığı, davacının davalıya 477,05 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalının yedinde olan 3 adet toplam 46.480,72 TL bedelli senetlerden ve takibe konu edilen senetlerden dolayı borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının takip ve tahsilat makbuzunda belirtilen 3 adet toplam 46.480,72 TL bedelli bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı isteminin ve istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, ilk derece mahkemesinde alınan raporlara göre, davacının davalıdan 477,65 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça davalıya bu miktarda fazla ödeme yapıldığı, mahkeme karar gerekçesinde yanlışlıkla davacının bu tutarda borçlu olduğunun belirtildiği, hüküm kısmında ise istirdat talebinin reddine karar verildiği, davalının fatura bedellerini tahsil ettikten sonra bonoları takibe konu ederek kötü niyetli hareket ettiği, davacının alacak ve tazminat yönünden yaptığı istinaf başvurusunun yerinde olduğu, mahkeme kararının 477,65 TL’nin davacıdan tahsiline yönelik hüküm bulunmadığından davacının bu yönden yaptığı istinaf isteminin reddi gerektiği, davalı tarafından davacının vergi, sigorta primi gibi borçlarının ödendiği, 70.000,00 TL miktarlı borcunun dava dışı alacaklının avukatına ödendiği, ayrıca davacının bir kısım kira borçlarının da davalı tarafından karşılandığının savunulduğu, davacı tarafından davalının çalışanı olan Hüseyin Aygün isimli kişiye vekaletname verilerek davacının tüm tahsilat ve ödeme işlemlerinin adı geçen kişi ve dolayısıyla davalı şirket tarafından gerçekleştirilmesinin amaçlandığı, bu şekilde davacı eczacının yaptığı satışlar karşılığında SGK ve diğer kurumlardan alacaklı olduğu tutarların davalı şirket tarafından tahsil edildiği, bunun sonucu olarak davacı adına yapıldığı ileri sürülen ödemelerin davalı tarafından yapıldığı hususunun ispat edilemediği, takip dayanağı bonolar ile mükerrer tahsilatın amaçlandığı, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine, davacı vekilinin mahkeme kararına ilişkin istinaf başvurusunun alacak hükmü kurulmadığından esastan reddine, diğer yönlerden esastan kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline, 1,00 TL"nin davalıdan tahsiline, davacının 14.310,18 TL, 18.212,88 TL ve 13.957,66 TL bedelli bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun kararın ONANMASINA, dava dosyasının .... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06.07.2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY YAZISI

    Dava, takip konusu yapılan senetler ile tahsilat makbuzunda yazılı senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile fazla yapılan ödemenin iadesi istemine dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
    Davacı, davanın konusunu teşkil eden senetlerin taraflar arasındaki hukuki ilişki nedeniyle teminat olarak verildiğini belirtmiş, davalı taraf ise bilirkişi raporu sonrasında vermiş olduğu beyanlarında dava konusu senetlerin teminat senedi olmayıp davacının borçları için davacı adına kendileri tarafından yapılan ödemelere ilişkin olarak davacıdan alındığını savunmuş, savunmasını ispat için dosyaya bir kısım deliller sunmuştur.
    Mahkemece davalı tarafından dosyaya sunulan deliller araştırılmış, tahsilat makbuzları ile ilgili olarak ...İcra Müdürlüğü"nün 2010/6914 takip sayılı dosyasında alacaklı vekili avukat Ali Gökçimen"e bilgi vermesi hususunda meşruhatlı davetiye çıkarılmasına karar verilmiş, adı geçen avukat ise 28.04.2016 havale tarihli dilekçesi ile belirtilen ödemelerin dosya borcuna mahsuben ve haricen ... Ecza Deposu yetkilileri tarafından yapıldığını belirtmiş olup araştırma ve beyan karşısında bu ödemenin dikkate alınması gerekmektedir. Yine ... Karahisar Vergi Dairesi Müdürlüğü"nden gelen tahsilat dökümlerinde de ödemelerin bir kısmının nakit yapıldığı belirtilmekle birlikte bir kısmının tahsilat şekli banka aracılığıyla hesaptan hesaba olup, bu ödemelerle ilgili vezneden mi? yoksa hesaptan hesaba mı ödeme yapıldığı, hesaptan hesaba ise kimin hesabından ödendiğinin araştırılması gerekmektedir. Örneği dosyaya sunulan Ziraat Bankasına ait 28.06.2012 tarihli dekontta davacının ismi de yer aldığı gibi tahsilatın konusunu SSK işveren cari dönem online tahsilatı oluşturmaktadır. Bu hususta araştırılmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle istinaf mahkemesinin ödemelerin davalı tarafından yapıldığı hususunun ispat edilmesinin gerektiği ancak davacının bu yönde bir delil sunmadığı yönündeki gerekçesi yerinde değildir.
    Ayıca ilk derece mahkemesince menfi tespit davasının kabulüne, davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş olup, istinaf mahkemesince davacının bu yöndeki talebi kabul edilerek davacı yönünden kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
    Oysaki somut olayda, davalı senetleri davacı adına yaptığı ödemeler karşılığında aldığını ileri sürmüş, buna ilişkin bir kısım delillerini sunmuş mahkemece de bu hususta yazışmalar yapılmıştır.
    Ancak istinaf mahkemesi davalının bu yöndeki taleplerinin ispatına yönelik delil sunmadığını belirtip davalının ödeme yaptığına ilişkin savunmaları da değerlendirilerek davalının istinaf talebini reddetmiştir.
    İİK"nın 72/5. maddesine göre tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Yukarıda belirtilen savunma ve tespitler karşısında davalının kötüniyetinden söz edilemeyeceğinden istinaf mahkemesinin kararının bu yönden de bozulması gerekirken onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına muhalifim. 06.07.2020



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi