21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/4787 Karar No: 2008/8349
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/4787 Esas 2008/8349 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/4787 E. , 2008/8349 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi TARİHİ : 09/10/2007 NUMARASI : 2006/516-2007/571
Davacı, 3.4.1981 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 3.4.1981 tarihinden başlayan 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasında da geçerli olduğunun tespiti ile tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlanmasını istemiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş ise de yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunun yerinde değildir Davacının, 1479 sayılı Yasa gereğince 3.4.1981 tarihinde Kuruma tescil edildiği görülmekle vergi kaydının bulunmadığı ancak oda kaydının bulunduğu 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.5.2001 gün ve 2001/21-420 Esas – 2001/430 Karar sayılı Kararında da belirtildiği üzere sigortalı sayılması doğrudur. Ancak, 1479 sayılı Yasa’nın 35. maddesinde belirtildiği üzere, tahsis talep tarihinde prim ve her türlü harçlarını ödeme koşulunun somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği mahkemece araştırılmadan aylık bağlanmasına karar verildiği ortada olup hüküm bu yönden eksik incelemeye dayalıdır. Yapılacak iş: davacının tespit kararı verilen 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasında ki süreler dahil, 1479 sayıl Yasa’ya tabi sigortalı sayıldığı tüm sürelere ilişkin prim borcunun olup olmadığı araştırmak diğer şartlar da gözünde tutularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.