Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Taksirle yaralama suçundan beraate ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yeniden rapor aldırılması gerektiğine, kusur durumuna, raporlar arasında çelişki bulunmasına rağmen beraat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA; 2-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin katılan vekilinin vekalet ücretine hasren yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın 213 promil alkollü olarak idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken karşı istikametten şerit ihlali yaparak seyreden, katılanın da yolcu olarak bulunduğu motosiklet çarpması sonucu meydana gelen olayda her ne kadar tebliğnamede katılan vekilinin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz hak ve yetkisi olmadığından bahisle bu hüküm yönünden temyiz isteminin reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de katılanın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan suçtan zarar gören olarak katılan sıfatının bulunduğu anlaşıldığından tebliğnamede ret öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede: Dosyada usulüne uygun vekaletnamesi bulunan katılan ... lehine vekalet ücretine hükmolunmaması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden mahkumiyetine hükmolunan (3) nolu fıkrasına “katılan ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesine göre 1.500.00 TL avukatlık ücretinin sanıktan alınarak katılan ...’ya verilmesine” bendinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün, isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.