Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm :CMK’nın 223/2-e gereğince beraat

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosyada bulunan 10.09.2015 tarihli kolluk tutanağı ve alkol raporuna göre sanığın 00.19 sıralarında idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken trafik polisi tarafından durdurularak alkol muayenesi yapıldığı, dosyadaki alkolmetre çıktısına göre 115 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, sonrasında Çarşamba İlçe Devlet Hastanesine götürüldüğü ve alkol muayenesi yapıldığı, saat 00.40 itibariyle düzenlenen genel adli muayene raporunda sanığın 81 promil alkollü olduğunun belirtildiği burada yapılan ölçüme dair alkolmetre çıktısının dosyada bulunmadığı ve mahkemece yapılan yargılama sonucu “...her iki ölçüm arasındaki zaman farkının 16 dakika olduğu ve dolayısıyla 16 dakika içerisinde 34 promilin azalmasının bilimsel verilere uygun olmayacağı bu nedenle, adli muayene raporuna itibar edilmesi gerektiği, adli muayene raporunun 81 promil olduğuna göre, aradan geçen zaman gözönüne alınarak sanığın olay saatinde enfazla 83- 84 promil alkollü olabileceği, dosyada mevcut sürücü gözlem tutanağına göre, sanık hakkında işlem yapıldığı esnada sanık kendisinden emin, anlama yeteneği iyi, durumunun farkında ve bilinçli davrandığına dair kanaat belirtildiği de anlaşıldığından, “ şeklindeki gerekçeleriyle beraat kararı verildiği anlaşılmış ise de; olayın oluş ve seyri, sanığın ikrarı, yapılan işlem seyrine göre saat 01.05 de düzenlenen sürücü gözlem tutanağında araç kullanma yeteneği “var” şeklinde işaretlenmişse de aradan geçen zaman farkı ile sanığın denge yürüme kabiliyetlerinin “sendeliyor”, alkol etkisinin “orta” alkol kokusunun “sert” olduğunun tespit edilmesi hususları beraberce değerlendirildiğinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi,
İsabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.