11. Hukuk Dairesi 2015/15416 E. , 2016/7380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/04/2015 tarih ve 2012/495-2015/207 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20/09/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılardan ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın yıllardır mevduat müşterisi olduğunu, davalı banka ile imzalanan 12/07/2011 tarihli genel türev işlemleri çerçeve sözleşmesi ve buna bağlı 15/07/2011 tarihli bariyerli opsiyon dekontu ve sözleşmesi imzalandığını, davalı banka yetkililerince yanıltılarak ve aldatılarak imzalatılan bu sözleşmelerin yasalara ve mevzuata aykırı olup geçersiz olduğunu, bu sözleşmeler nedeniyle maddi zarara uğradığını ileri sürerek, sözleşmelerin iptalini, geçersiz sözleşme gereği hesabından alınan 190.179,60 TL"nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görev itirazında bulunarak, davacının yüksek gelir elde etmek istemesi üzerine banka personeli tarafından davacıya banka ürünlerinin ve işlemlerinin risklerinin anlatıldığını, davacının opsiyon işlemi yapmak istemesi nedeniyle sözleşmenin imzalandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında genel türev işlem çerçeve sözleşmesi yapıldığı, davacının çerçeve sözleşmesi kapsamında iki adet opsiyon işlemi gerçekleştirmiş olup ilkinde dekontta belirtilen şartlar lehine gerçekleştiğinden kazanç sağladığı, ikincisinde ise dekont şartlarının aleyhine gerçekleşmesi nedeniyle zarar ettiği, davacının aqua park işletmecisi olduğu, sözleşme esnasında kar-zarar riskini öngörebileceği, mevduat hesabına göre yüksek miktarlarda diğer yatırım işlemlerini yaptığı, sözleşmenin imzalanması sırasında zarar riskinin açıkça hatırlatıldığı, davalı banka ileri tarihlerdeki piyasa koşullarını tam ve net öngöremeyeceğinden ileri tarihte oluşabilecek koşullar nedeniyle davacının önceden aldatıldığının ve yanıltıldığının kabul edilemeyeceği, ileride oluşacak piyasa koşulları davalı banka tarafından belirlenmediğinden hileden de söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ..."ne verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.