11. Hukuk Dairesi 2015/15453 E. , 2016/7379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/05/2015 tarih ve 2013/40-2015/195 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20/09/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalıların murisi ..."in alacaklı sıfatıyla başlattığı icra takibi nedeniyle müvekkillerinin iş yerine hacze gelindiğini, haciz baskısı altında müvekkili ..."ın kefalet beyanında bulunduğunu, ancak müvekkillerinin icra kefili olduğu iddia edilen borcun dayanağının icra dosyasında bulunmadığını, takip talebinden alacağın dayanağının şirket hisse devri için ödenen bedelin iadesi olduğunun anlaşıldığını, dava dışı borçlu şirketin hisse devrinin şirket kayıtlarına intikalini sağlamakla yükümlü kılacağını, borçlu şirketin alacaklı ..."e para ödemekle yükümlü olduğuna dair hiçbir belge bulunmadığını, asıl borcun geçerli olmaması nedeniyle kefaletin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, kefalet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, esas talepleri kabul edilmediği takdirde haciz tutanağındaki tek imzanın müvekkillerden hangisini ilzam ettiğinin tespiti ile davacılardan kefaletten sorumlu olmayanın belirlenmesini ve borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ortada şirket hisse devir bedeline ilişkin yapılmış ve kesinleşmiş ilamsız icra takibinin bulunduğu ve bu takipte davacı tarafın icra kefili sıfatıyla dosya borcunu kabul ve taahhüt ettiklerinin herhangi bir iradeyi fesada uğratan sebepler bulunmaksızın icra memurunca tutanağa derc edildiği, tutanağın aksinin ancak sahtecilik iddiasına konu edilebileceği, böyle bir iddia ve davanın da bulunmadığı, icra kefaleti nedeniyle davacı tarafın takibe konu borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 20/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.