12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/21955 Karar No: 2010/3947 Karar Tarihi: 23.02.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21955 Esas 2010/3947 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/21955 E. , 2010/3947 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/02/2009 NUMARASI : 2009/75-2009/86
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK. nun 363/2.maddesi uyarınca icra mahkemesince verilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Somut olayda icra mahkemesince 09.02.2009 tarihinde evrak üzerinde karar verildiği ve kararının 21.04.2009 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği, adı geçenin ise 04.05.2009 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmıştır. İİK. nun 19. maddesi "gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır." hükmünü içermektedir. Somut olayda, 10 günlük temyiz süresinin son günü 01.05.2009 tarihidir. 27.04.2009 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren 22.04.2009 tarih ve 5892 sayılı Kanun"un 1.maddesi ile değişik 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun"un 2.maddesi uyarınca 1 Mayıs günü genel tatildir. Öte yandan 02.05.2009 ve 03.05.2009 günleri de haftasonu tatilidir. Bu durumda temyiz süresinin son gününün resmi tatil gününe denk gelmesi nedeni ile alacaklı vekilinin tatili takip eden 04.05.2009 tarihli temyiz istemi yasal sürede olup, Mersin 1.İcra Mahkemesi’nin 31.07.2009 tarih ve 2009/75-86 sayılı temyiz talebinin reddine dair ek kararın kaldırılmasına oy birliği ile karar verildi. Mersin 1.İcra Mahkemesi’nin 09.02.2009 tarih ve aynı sayılı asıl kararının temyiz incelemesine geçildi: 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 35/son maddesi hükmüne göre (...kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve ticaret sicillerine...) bildirilen adreslere gönderilen tebliğ işlemlerinin yapılmaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde muhataba doğrudan 35. madde uygulanarak tebligat yapılabilir. Bir başka deyişle daha önce aynı adrese yöntemince tebligat yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda borçlunun kredi sözleşmesinde yazılı adresine çıkartılan ödeme emrinin, bila tebliğ iade olunması üzerine ödeme emrinin aynı adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesine göre 04.01.2008 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Alacaklı TC.Ziraat Bankası AŞ. kamu bankası olması nedeniyle Tebligat Kanunu’nun 35/son maddesinde yer alan kamu kurum ve kuruluşlarındandır.Bu nedenledir ki, alacaklı banka ile yaptığı sözleşmelerdeki adresini değiştiren borçlunun adres değişikliğini bildirmesi zorunludur ve bildirmemesi halinde de 35. maddenin 2. fıkrası gereğince tebliğ işleminin bu maddeye göre yapılması gerekmektedir. (Hukuk Genel Kurulu"nun 05.07.2006 tarih ve 2006/12-378 esas, 2006/496 karar sayılı kararı) Bu durumda kamu kuruluşu niteliğinde olan TC.Ziraat Bankası AŞ. ne bildirilen kredi sözleşmesindeki borçlu adresine gönderilen tebligat adreste bulunmadığından bahisle iade edildiğinden ve aynı adreste şikayetçiye Tebligat Kanunun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulüne uygundur. O halde, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.