Esas No: 2021/19160
Karar No: 2022/15061
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19160 Esas 2022/15061 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık suçundan suçlu bulunmuştur. Temyiz incelemesinde ise, suçun sanık tarafından işlendiğine dair kesin ve somut delil bulunmadığı, yeterli araştırmanın yapılmadığı iddiaları gündeme getirilmiştir. Ancak mahkeme, Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak temel ceza belirlendiği, oluş ve dosya içeriğine göre ise herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle, sanık müdafiinin temyiz talebi esastan reddedilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a, 288, 294 ve 301 maddeleridir. CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi mümkün değildir. CMK'nın 288. maddesi ise, temyizin hukuka aykırı olması nedenine dayandığını belirtmektedir. CMK'nın 294. maddesi temyiz edenin sebebin belirtilmesi gerektiğini, 301. maddesi ise Yargıtay'ın sadece temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa inceleme yapabileceğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelemesine gelince;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafii dilekçesinde; suçun sanık tarafından işlendiğine ilişkin kesin, somut, şüpheden uzak delil bulunmadığını, yüklenen suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğine dair objektif bir araştırma yapılmadan karar verildiğini, istinaf mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiş, anılan temyiz dilekçesindeki belirtilen sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde Dairemizce ve istinaf mahkemesince yapılan eleştiri dışında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN ONANMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 02.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.