13. Ceza Dairesi 2020/2932 E. , 2020/6516 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Basit yaralama, kamu malına zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığının, sanığın basit yaralama suçu yönünden yaptığı temyiz talebi üzerine yapılan incelemesinde;
Sanığın basit yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü ... vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede; bu suç yönünden zarar gören sıfatı bulunmayan ... vekilinin temyiz hakkı bulunmadığından 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz ve katılma talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE;
B-Sanığın basit yaralama, kamu malına zarar verme suçları yönünden yaptığı temyiz talebi ve suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığının kamu malına zarar verme suçu yönünden yaptığı temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
1-Sanığın basit yaralama suçu yönünden yaptığı temyiz talebi incelendiğinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında basit yaralama suçundan dolayı tayin edilen 1000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz itirazlarının tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
2-Sanığın ve suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığının kamu malına zarar verme suçu yönünden yaptığı temyiz talebi incelendiğinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Açılan davadan haberdar edilmeyen, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan müşteki ..."nın 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca yasal yollarına başvurma hakkı bulunduğundan ve hükmü adı geçen sanık yönünden temyiz yetkisi bulunduğunun anlaşılması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca 02.07.2019 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek suçtan zarar gören müşteki ..."nın davaya katılan sıfatının kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kendisini vekille temsil ettiren katılan ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK"nun 321. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün yargılama giderleri kısmından sonra gelmek üzere "hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine" şeklinde karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.