8. Ceza Dairesi Esas No: 2019/17103 Karar No: 2020/14762 Karar Tarihi: 01.07.2020
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/17103 Esas 2020/14762 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2019/17103 E. , 2020/14762 K.
"İçtihat Metni"
6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan sanık Abdülkadir Şuçiftçi"nin, anılan Kanun’un 15/4 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2015 tarihli ve 2015/597 esas, 2015/786 sayılı ek kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, bahse konu hapis cezasının aynen infazına dair İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2018 tarihli ve 2015/597 esas, 2015/786 sayılı kararının, 09/12/2015 tarihli ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede; 1- Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan belirlenen 25 gün hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, 2- Sanığın üzerine atılı suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 75. maddesi uyarınca ön ödeme kapsamına giren suçlardan olması karşısında, anılan Kanun"un 75. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca sanığa 5237 sayılı TCK"nun 75. maddesinin 1. fıkrası hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödemesi halinde kamu davasının düşeceği hususunda bildirim yapılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken sanığa ön ödeme teklifi yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17.06.2019 gün ve 2018/7532 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.07.2019 gün ve KYB/2019-65910 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi. TÜRK MİLLETİ ADINA Gereği görüşülüp düşünüldü: 6136 sayılı Yasanın 15/4. maddesinde öngörülen cezanın miktarı itibariyle ön ödeme kapsamında olmasına karşın, 5237 sayılı TCK.nın 75. maddesi uyarınca ön ödeme uyarısında bulunulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir 17.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 4.4.2018 tarihli ve 2015/597 esas, 2015/786 sayılı kararının CMK.nın 309/4-a.maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, sonucuna göre diğer kanun yararına bozma talebinin incelenmesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.