20. Hukuk Dairesi 2015/6810 E. , 2016/4149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 118 ada 8 parsel sayılı 7796.88 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... ..., dava konusu taşınmazın evveliyatının orman olup halen orman örtüsüyle kaplı bulunduğunu, bu nedenle özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın orman vasfıyla ... adına tescilini talep etmiştir. Dahili davacı ... ise, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla taşınmazın ... adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek; davalı parselin 18.03.2010 tarihli bilirkişi Orman Mühendisi ... ..."in düzenlediği krokide (A) harfi ile gösterilen 1356.06 m² kısmının orman vasfıyla ... adına, krokide (B) harfi ile gösterilen 6440.82 m²"lik kısmın tesbit maliki gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ..., dahili davacı ... ve davalı ..."nun temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/10/2013 tarih ve .../... E. - ... K sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir, Şöyle ki; ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın eğiminin % 1-2 olup, taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu belirtilmiş, orman bilirkişi raporunda ise taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının memleket haritasında yeşil renkli orman alanında, (B) harfi ile gösterilen kısmının orman sınırı dışında açık alanda olduğu belirtilmiştir. Rapor ekindeki memleket haritasının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın eğiminin düşük olduğu, (A) harfli kısmın yeşil alanda olduğu ve etrafında çalı sembollerinin bulunduğu gözlenmiştir. Ancak, (A) harfli kısmın, memleket haritasında yeşil alanda gözükmesi, taşınmazın orman sayılması için yeterli değildir; keza, taşınmazın hava fotoğrafındaki konumuna dair bir inceleme de bilikişilerce yapılmamıştır. Ayrıca, davalının dayandığı tapu kaydı uygulanmamış olup, çekişmeli taşınmazın komşusu olan taşınmazlara ait kadastro tutanak suretleri de getirtilmemiştir.
O halde, mahkemece; orman kadastro sınırı dışında kaldığı saptanan taşınmazın eski tarihli resmî belgelerdeki konumunun saptanması, öncesinin orman olmadığının belirlenmesi durumunda davalının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığının belirlenmesi, tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığının belirlenmesi durumunda ise bu sefer davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının araştırılması açısından yeniden yapılacak inceleme ve araştırma için öncelikle; çekişmeli taşınmazın komşusu olan 118 ada 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı parsellerin kadastro tutanak suretleri ve dayanağı belgeler ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket
haritaları bulunduğu yerden getirtildikten sonra, keşfe katılan önceki bilirkişiler dışında bir fen ve bir orman mühendisi bilirkişileri huzurunda keşif yapılarak dava konusu taşınmazın memleket haritaları ve dayanağı hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilere incelettirilip, taşınmazın niteliğinin ne şekilde göründüğü orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen orman içi açıklık olup olmadığı, dava tarihinden 20 yıl önce taşınmazın kullanılıp kullanılmadığı, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftasında tasarruf sınırı bulunup bulunmadığı, taşınmaz üzerinde önceki yıllarda ve şimdi bulunan bitki örtüsünün cinsi, sayısı, yaşı ve dağılımı durumunun ne olduğu Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak belirlenmeli, orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde davalının dayandığı tapu kaydına ve zilyetliğe değer verilmeyeceği ve orman kadastrosunun kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmediği de düşünülerek sonuca göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır." ifadelerine yer verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu dava konusu taşınmazın evveliyatının orman olduğu ve davalının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığı gerekçesiyle davacı ... ... ve ...nin davasının kabulü ile çekişmeli 118 ada 8 sayılı parselin kadastro tespitinin iptaline ve mevcut vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 01.12.1994 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak dava konusu taşınmazda davalı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı belirlenerek, hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 06/04/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.