Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/16038
Karar No: 2008/8113
Karar Tarihi: 27.05.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/16038 Esas 2008/8113 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/16038 E.  ,  2008/8113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 19/06/2007
    NUMARASI : 2007/168-2007/381
           
    Davacı,  25.02.1984-25.02.1986 tarihlerinde çalışmış olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.  
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre  davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davacının 25.2.1984-25.2.1986  tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya göre Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile aksi yöndeki kurum işleminin iptali  istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin   reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 22.11.1990 tarihli işe giriş bildirgesiyle vergi kaydına istinaden 25.02.1986 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu,  25.2.1986 tarihinden itibaren devam eden vergi kaydının, 20.1.1995 tarihinden itibaren devam eden oda kaydının bulunduğu, esnaf sicil kaydının  bulunmadığı, 18.2.1991 tarihinde ilk prim ödemesinin bulunup, askerlik borçlanmasını bitirip, 1992 affından yararlanarak ödemede bulunduğu, 25.2.1984-31.3.1996 tarihleri arası döneme ilişkin primlerini icraen ödediği, son prim ödemesinin 1.6.2007 tarihinde olduğu,  11.6.2007 tarihi itibariyle 299,24 YTL prim borcunun bulunduğu, Kurumca davacının bilgi işlem kayıtlarına işlenmesi sırasında sehven tescil tarihinin 25.2.1986 yerine 25.2.1984 olarak işlendiğinden 25.2.1984-25.2.1986 tarihleri arasında sigortalı olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Gerçekten;  1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde  zorunlu Bağ-Kur  sigortalılığı için  esnaf sicili veya kanunla  kurulu  meslek kuruluşu kaydı aranırken  20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren  2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı  Yasa"nın  24. maddesi değiştirilecek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için  gelir vergisi  mükellefi olması şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden  muaf olanlar  için meslek kuruluşuna kayıtlı  olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı  Yasa ile 24. madde  değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması  yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur   sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden muaf olanlar için  esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. 
    Davacı vergi ve esnaf odası kaydının bulunmadığı ve uyuşmazlık  konusu olan 25.2.1984-25.2.1986 tarihleri arasında sigortalılık şartlarını taşımıyorsa da   davalı  kurumca primler geçmişe yönelik uyuşmazlık  konusu dönemi de kapsar şekilde tahsil edildikten ve bu  primler uzun süre  kullanıldıktan sonra, davacının sigortalılığının iptal edilmesi Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini  bulan  objektif iyi niyet kuralları ile  bağdaşmayacağından davacının  belirtilen tarihler arasında   zorunlu sigortalı olduğundan kabulü gerekecektir.   Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1.10.1997 gün, 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar sayılı  kararı da bu yöndedir. 
    Mahkemece  davacıdan tahsil edilen primlerin ihtilaf konusu olan 25.2.1984-25.2.1986 tarihleri arasındaki sigortalılığını karşıladığı göz önüne alınarak, istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken,  yazılı olduğu şekilde reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,  27.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi