19. Ceza Dairesi 2019/29178 E. , 2019/9915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Temel ceza üzerinden TCK’nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hüküm tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun’un 3/10. maddesindeki “Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe kanunun belirlenmesi zorunluluğu,
2-Sanığın, sosyal ekonomik durumu hakkında rapor alınmamış olması ve savunmasında esnaf olduğunu ve aylık gelirinin 700 TL olduğunu belirtmesi karşısında suça konu eşyanın miktar ve değeri bakımından teşdidin 5237 sayılı TCK’nin 61. maddesi uyarınca temel cezada yapılabileceği de gözetilmeyip adli para cezasının gün karşılığınınTCK 52/2. maddesi kapsamında takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden teşdiden belirlenmesi,
3-Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının gün karşılığının belirlenmesinde TCK’nin 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4-5237 sayılı TCK’nin 52/4. maddesi uyarınca taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
6-Suça konu eşyaların bir kısmının imha edildiğinin dosya kapsamındaki 25/10/2013 tarihli tutanaktan anlaşılması karşısında alınan numunelerin müsaderesine karar vermekle yetinilmesi gerekirken suça konu eşyanın tamamının müsaderesine ve tasfiyesine de karar verilmesi, müsadereye de 4733 sayılı Kanun’un yürürlükten kaldırılmış bulunan 8/4. maddesi yollaması ile karar verilip uygulama maddesinin de 5237 sayılı TCK’nin 54/4. maddesi yerine 54/1. maddesi olarak gösterilmesi,
7-Bandrolsüz ve gümrük kaçağı olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan suça konu eşyalar ile ilgili keşif yapılıp bilirkişi raporu alınarak sanık aleyhine sebep olmadığı yargılama giderine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.