Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10170
Karar No: 2021/8602
Karar Tarihi: 16.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/10170 Esas 2021/8602 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/10170 E.  ,  2021/8602 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalılar 1-..., 2-..., 3-..., dahili davalı 4-... Sigorta A.Ş. aralarındaki alacak davasına dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/09/2017 tarihli ve 2016/1059 E. -2017/945 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 11/06/2020 tarihli ve 2018/512 E. -2020/4541 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalıların avukat olduğunu, işçilik alacaklarının tahsili ile ilgili dava ve işleri takip etmek üzere davalılara vekaletname verdiğini, açılan alacak davasının lehine sonuçlandığını, davalıların önce ilama dayalı icra takibi başlattıklarını, borçlunun iflas ettiğinin ortaya çıkması sorasında alacağın iflas masasına yazdırılması için başvuru yaptıklarını, iflas idaresinin işçi alacağının imtiyazlı alacak olmasına rağmen imtiyazsız alacak gibi değerlendirme yaparak sıra cetvelinin 4. sırasına kaydedilmesine karar verdiğini, karar davalılara tebliğ edilmesine rağmen süresinde sıra cetveline itiraz etmediklerini, böylece sıra cetvelinin kesinleştiğini, dava dışı borçlunun mal varlığından alacağını tahsil etme imkanı kalmadığını, davalıların vekalet görevlerini gereği gibi ifa etmediklerini, bu sebeple zararından müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, iflas masası tarafından 1. sıra alacakların %51,56’sının 2009 yılı mart ayında ödendiğinde 2010 yılı mart ayında davalı Av. ...’nun kendisine 3.145 TL ödeme yaptığını, buna göre toplam alacağının %51,16’sından 3.145 TL düşüldüğünde bakiye 10.104 TL’nin 01.04.2009, alacağının %48,84’üne tekabül eden 12.648 TL’nin iflas masasının 1. sıra alacaklara 2011 yılı eylül ayında ödeme yapılması sebebiyle 01.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, işin esasının incelenmesine yönelik bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın dahili davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulü ile, 8.154,50 TL’nin 01.04.2009 tarihinden itibaren, 10.518,50 TL"nin 01.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükmün davalılarca temyizi üzerine, karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin (Kapatılan) 11.06.2020 gün, 2018/512 Esas 2020/4541 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş; bu kez davacı taraf karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Karar düzeltme istemi üzerine yapılan incelemede; temyiz incelemesi sırasında davacı tarafın temyiz talebinin zuhulen incelenmediği anlaşılmıştır.
    Bu itibarla, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin (Kapatılan) 11.06.2020 gün, 2018/512 Esas 2020/4541 Karar sayılı kararının kaldırılıp, davacının temyiz itirazları da incelenerek anılan kararın aşağıdaki gibi düzeltilmesine karar verilmiştir.
    1- Davacının temyiz itirazları yönünden,
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının ikinci ve üçüncü bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacı eldeki davada, vekili olan davalı avukatların işçi alacağının sıra cetveline imtiyazsız alacak olan kaydedilmesine ilişkin iflas idaresinin kararına süresinde itiraz etmeyerek vekillik görevlerini gereği gibi yerine getirmediklerini ileri sürmüş, zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davalı ... tarafından yargılama sırasında 23.06.2014 tarihinde davacıya, “21 iflas müdürlüğü 2005/12 faiz ödemesi” açıklamasıyla 754 TL ve “21 iflas müdürlüğü 2005/12 ana para ödemesi” açıklamasıyla 3.145 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ...’nun yaptığı 754 TL ödemenin faize ilişkin olduğu dikkate alındığında, mahkemece dava tarihinden sonra yapılan ödemenin tamamının ana para ödemesi olarak değerlendirilip, buna göre hesaplama yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Her dava, davanın açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre incelenip sonuçlandırılarak, hükme bağlanır. (28.11.1956 tarih, 15/15-İBK, Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli ve 17.03.1954 tarih, 3/40-495 sayılı kararı) Buna göre davacının alacak miktarının da dava tarihi itibariyle tespit edilmesi gerekir. Yargılama sırasında yapılan kısmi ödeme, yapılan ödeme miktarı ile sınırlı olarak davayı konusuz kılar. O halde, mahkemece kısmen ödeme yapılması sebebiyle, yapılan ödeme miktarı ile sınırlı olacak şekilde esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ödeme yapılan miktar yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2. maddesi gereğince; kural olarak yargılama giderleri, davadaki haklılık oranına göre haksız çıkan tarafa yükletilir. Anılan kanunun 331/1. maddesinde de “…Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder…” biçiminde düzenleme bulunmaktadır. Buna göre, mahkemece dava sırasında ödenen miktarların avukatlık ücreti hesabında reddedilen kısım gibi değerlendirilmek suretiyle vekalet ücretine ve yargılama giderine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    4- Davalılar ... ve ...’un temyiz itirazları yönünden,
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki yedinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    5- Davalı ...’nun temyiz itirazları yönünden,
    Davacı, eldeki dava ile davalıların vekalet görevinin gereklerini gereği gibi ifa etmemeleri nedeniyle, öncelikli olan iş alacağının iflas masasınca 4. sıraya kaydedildiğini, davalıların bu karara karşı süresinde itirazda bulunmamaları nedeniyle uğradığı hak kaybından doğan zarardan müştereken sorumlu olduklarını ileri sürerek, iflas masasında birinci sıra alacaklılara yapılan ilk ödeme için 10.104,00 TL‘nin 1.4.2009 tarihinden, iflas masasında birinci sıra alacaklılara yapılan ikinci ödeme için 12.648,00 TL‘nin ise 01.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulu ile dava konusu alacak olan 8.154,50 TL"nin 01/04/2009 tarihinden itibaren, 10.518,50 TL"nin 01/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Ancak ne var ki, davacı tarafın davalılardan ..., dosya arasına ibraz edilen “ibranamedir” başlıklı belge ile iflas müdürlüğü tarafından yapılan ilk ödemeye ilişkin ibra etmiş olduğu anlaşılmakla, dava konusu alacağın ilk ödemeye ilişkin talep kısmından davalı ...’nun sorumlu olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.Yine her ne kadar mahkemece, davalılardan ..."nun davadan sonra davacıya 23.06.2014 tarihinde haricen 3.899 TL ödeme yaptığı, bu miktarın eşit bir biçimde birinci ve ikinci ödemeye ilişkin alacaklardan indirilmesi gerektiği gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de, davalılardan ..."nun dava açılmadan önce davacı tarafından ilk ödeme için ibra edilmiş olduğu, bu davalının davadan sonra davacıya 23.06.2014 tarihinde haricen 3.154 TL ana para ve 754 TL faiz olarak yaptığı ödemenin ise ikinci ödemeye ilişkin olduğu anlaşılmakla, 3.145 TL’nin iflas masasında birinci sıra alacaklılara yapılan ikinci ödeme için yapılan talep kısmından indirilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    6-Bozma nedenine göre davalı ..."nun sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    7- Bozma nedenine göre davalılar ... ve ...’un Mahkemece davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının süresinde olan temyiz itirazlarının da incelenmesi gerekirken maddi hataya dayalı olarak zuhulen incelenmediği anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin (Kapatılan) 11.06.2020 gün, 2018/512 Esas 2020/4541 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz nedenlerinin reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine bozulmasına, dördüncü bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...’un sair temyiz itirazlarının reddine, beşinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... lehine BOZULMASINA, altıncı ve yedinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 16/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi