Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2010/16045 Esas 2015/260 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/16045
Karar No: 2015/260
Karar Tarihi: 21.01.2015

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2010/16045 Esas 2015/260 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığı mahkûm etti. Ancak, diğer sanığın beyanı dışında sanığın ele geçirilen esrarla ilgisi olduğuna veya diğer sanığın suçuna iştirak ettiğine ilişkin kesin ve yeterli delil bulunmadığı için sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü yanlıştı. Bu nedenle sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görüldü ve hüküm bozuldu. Ayrıca, sanığın etkin pişmanlığı nedeniyle TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması, TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen karar verilmemesi ve adli para cezasının belirlenirken zorunlu TL kullanımı ihlalleri tespit edildi. Bu nedenle hüküm tekrar bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 192. maddesi
- TCK'nın 53. maddesi (1) (c) bendi
- 5083 sayılı Kanun'un 1. maddesi
- Bakanlar Kurulu'nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi

10. Ceza Dairesi 2010/16045 E. , 2015/260 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
Savunmasının aksine ve diğer sanık ..."ın soyut beyanı dışında, sanığın ele geçirilen esrarla ilgisi olduğuna veya ..."ın suçuna iştirak ettiğine ilişkin kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Kullanma sınırları içindeki 5,17 gramdan ibaret suç konusu esrarı satmak için bulundurduğunu söylemek suretiyle "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında, etkin pişmanlığı nedeniyle TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması gerektiğinin dikkate alınmaması,
2-TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisinden yoksun bırakılmasına" karar verilmemesi,
3-Adli para cezasının, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.