23. Hukuk Dairesi 2014/3012 E. , 2014/8273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin hissedarı bulunduğu taşınmaza bina yapılması için müvekkili ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalının arsanın diğer hissedarları ile sözleşme yaptığını beyan ederek müvekkilini yanıltması sonucu müvekkilinin bu sözleşmeyi imzaladığını ve alacağı iki daireye karşılık arsa hissesine ek olarak davacıya 13.000 Euro ödeme yaptığını, ancak davalının diğer hissedarlarla sözleşme yapmadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek, ödediği 13.000 Euro"nun davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve daha sonra yapılan ek sözleşmeler incelendiğinde, davacının sözleşme sırasında diğer hissedarlarla sözleşme yapılmadığından haberdar olduğunu, hatta ek sözleşmeler ile arsanın Belediyece imara açılmasından sonra 18 ay içinde diğer hissedarlarla sözleşme yapılmasının aksi halde sürenin sonunda sözleşmenin tek taraflı feshedilmesinin kararlaştırıldığını, Belediyece henüz arsa imara açılmadığından diğer hissedarlar ile sözleşme yapma süresinin başlamadığını, sözleşmenin ayakta olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; TMK"nın 692. maddesine göre, arsa üzerinde yapı yapılabilmesi için tüm arsa maliklerinin kabulünün gerektiği, davalı yüklenicinin sadece davacı ile sözleşme yaptığı, diğer arsa malikleriyle sözleşme yapmadığı, davacının diğer arsa malikleriyle sözleşme yapılması için makul bir süre beklediği, bu durumda anılan maddedeki oybirliği şartının gerçekleşmediği, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz hale geldiği, geçersiz sözleşmeye dayanarak tarafların birbirlerinden aldıklarını iade etmelerinin gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile 13.000 Euro"nun dava tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının bir yıl vadeli Euro cinsinden mevduata uyguladıkları faizi ile birlikte tahsil anındaki kur üzerinden TL"ye çevrilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, 3194 sayılı İmar Kanunu gereğince ancak imarlı parseller için inşaat ruhsatı verilebileceğinden, halen kadastro parseli vasfını taşıyan taşınmazlarda inşaat ruhsatı verilmesinin mümkün olmamasına göre, davalı şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.