Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5383
Karar No: 2021/6640
Karar Tarihi: 20.05.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5383 Esas 2021/6640 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/5383 E.  ,  2021/6640 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece,bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda, davacı adına 01/04/1997 tarihli işe giriş bildirgesinin Halk Eğitim Merkezi ünvanlı işyerinden 16.04.1997 tarih 070896 varide numarası ile davalı Kuruma verildiği,İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bozma sonrasında dosya arasına alınan yazı cevabında davacının Halk Eğitim Merkezi ve Efegil Kristal firması ile “cam dekorculuğu üretim sözleşmesi ve protokülüne” binaen 01/04/1997- 01/08/1997,03/10/1997-15/07/1998 tarihleri arasında kurslarda eğitim gördüğü,ilk kursu başarı ile tamamladığı için kendisine “kurs bitirme belgesi” düzenlendiği, ikinci kursu tamamlamadığı için belge düzenlenmediği bildirilmişken,tanık anlatımlarında bu dönem süresince üretime yönelik çalıştığı beyan edilmesi karşısında mahkemece bu somut durum gözardı edilerek davanın reddine dair karar verilmiş olması isabetsizdir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.
    Davaya konu olayla ilgili olarak çıraklık statüsünün irdelenmesi gerekli olup, 506 sayılı Kanunun 3. maddesinin II/B bendine göre, “Özel Kanun"da tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları...” uygulanmamaktadır. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu’na göre, çıraklar teorik ve pratik eğitime tabi tutulurlar. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının uyuşmazlık konusu dönemde çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir. Gerçekten de çıraklık sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak, işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir.
    Konu ile ilgili olarak 3308 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde çırak olabilmek için aranan şartlar arasında
    “...a) 14 yaşını doldurmuş, 19 yaşından gün almamış olmak.
    b) En az ilköğretim okulu mezunu olmak.
    c) Bünyesi ve sağlık durumu gireceği mesleğin gerektirdiği işleri yapmaya uygun olmak.”hususları düzenlenmiş ve aynı maddeye 4702 sayılı Yasa"nın 9. maddesi ile eklenen fıkra ile 10.07.2001 tarihinden itibaren de 19 yaşından gün almış olanlardan daha önce çıraklık eğitiminden geçmemiş olanlar, yaşlarına ve eğitim seviyelerine uygun olarak düzenlenecek mesleki eğitim programlarına göre çıraklık eğitimine alınabileceği hükmü getirilmiştir.
    Diğer taraftan bir kişiye çırak denilebilmesi için, o kimsenin durumunun bu özel kanunda çıraklar hakkında yapılan tarife ve nitelendirmeye uyması gerekir. Yani, taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile davacının belirtilen tarihte çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir. Kişi işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir.
    1-Öncelikle ... yönünden husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiği, işverenin Efegil Kristal Cam İmalat ve Pazarlama A.Ş. olduğu,
    2-Dosyada yer alan delil durumuna göre çıraklık döneminin 01/04/1997- 01/08/1997 tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşıldığından Mahkemece bu dönem için verilen kararın isabetli olduğu,
    3-İkinci dönem olan 03/10/1997-15/07/1998 tarihleri arasında davacının üretime yönelik hizmet ettiğinin tüm yazılı delil ve tanık anlatımlarıyla ortaya konulduğu davanın bu dönem için kabulü gerektiği dikkate alınarak karar verilmelidir.

    Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi