Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/15468 Esas 2016/6921 Karar Sayılı İlamı

22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15468
Karar No: 2016/6921
Karar Tarihi: 28.04.2016

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/15468 Esas 2016/6921 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında verilen hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlamalarıyla mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanığın temyiz talebi, babasının vasisi olarak imzaladığı dilekçeyle yapılmıştır. Ancak dosyada sanığın babası tarafından vasi olarak atanmasına dair karar bulunmamaktadır. Kararın eksik ve yanıltıcı ibareler içerdiği belirtilerek sanığa tebliğ edilmesi ve temyiz dilekçesinin dosyaya eklenmesi istenmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 40/2
- CMK 5271 sayılı Kanun 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri. Bu maddeler gereğince mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını, sürelerini ve şeklini açıkça göstermek gerekmektedir.

22. Ceza Dairesi 2015/15468 E. , 2016/6921 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların niteliği, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, 23/11/2012 tarihinde aynı konutta oturan babası ..."ın imzasına tebliği üzerine adı geçen tarafından vasisi olarak imzaladığı dilekçeyle temyiz talebinde bulunulduğu anlaşılmakla, dosya arasında sanığın babası olan ..."ın sanığa vasi olarak tayin edildiğine dair karara rastlanılmadığından, varsa buna ilişkin kararın dosyaya konulması, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine göre; mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını, sürelerini ve şeklini kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir şeklindeki açık ve buyurucu hükümleri karşısında; kararda sanığın yokluğunda verilen hükmün temyiz süresinin başlangıcının, kararın tefhiminden, sanığa tebliğinden ve Cumhuriyet savcısının görüldüsünden itibaren başlayacağı belirtildiğinden, eksik ve yanıltıcı ibare nedeniyle, 07/11/2012 tarihli gerekçeli kararın adı geçen sanığa, yukarıda bahsedilen maddelerdeki öngörülen yöntemlere uygun olarak gerekli ihtaratları taşıyacak biçimde tebliğ edilmesi ve dosyaya sunduğu takdirde sanığın temyiz dilekçesinin eklenmesi ile gerekli görülürse ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 28/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.