19. Ceza Dairesi 2019/23755 E. , 2019/9904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
A- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede,
UYAP aracılığıyla elektronik ortamda MERNİS sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanığın hükümden sonra 15/08/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun mahkemesince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321.maddesi uyarınca hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.
Ancak;
B) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan hükümlere ve nakil araçlarının müsaderesine yer olmadığına dair ek karara yönelik incelemede,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
1- Gerekçede sanıklar hakkında 6455 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesinden hüküm kurulduğu belirtildiği halde hüküm fıkralarında 6545 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanun’daki 3/18. maddenin a-b-c bentleri belirtilmek suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması,
2- Temel ceza üzerinden TCK’nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hüküm tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanıkların kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun’un 3/10. maddesindeki “Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanun"un belirlenmesi zorunluluğu,
3- Sanıklar ... ve ...’nin Kayseri Emniyetince yapılan istihbari çalışmalar sonrasında takibe alındığı, Dairemizin 2019/16885 Esasında kayıtlı olup aynı gün incelenerek 10/12/2014 tarihli hükmünün bozulmasına karar verilen Develi Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/370 Esas, 2014/565 Karar sayılı davasında sanık olan Serdar Pendirli’nin, iş bu dava sanığı ...’nin öncü araçta giderek yol uygulamasını haber vermesi üzerine ara yola girip fiziki takibe rağmen durmayarak kaçması neticesinde Develi’de yakalandığı, anılan dava dosyasındaki sanık Serdar Pendirli’nin sanıklar ... ve ...’yle birlikte hareket ederek toplu kaçakçılık suçunu işledikleri, iş bu dava ile Develi Asliye Ceza Mahkemesinin anılan davası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmakla davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunması,
4- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında; 21/10/2013, 14/11/2013, 29/12/2013 ve 07/06/2014 tarihlerinde işlediği aynı nitelikteki suçlar nedeniyle açılan kamu davaları üzerine, Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2014/763 Esas, 2014/918 Karar; 2014/760 Esas, 2014/917 Karar; 2014/766 Esas, 2014/986 Karar ve 2014/439 Esas, 2014/655 Karar sayılı, hükümlerin Dairemizce incelenerek 24/06/2019 tarihinde bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
6- Dosya kapsamından suça konu eşyaların bir kısmının imha edildiğinin anlaşılması karşısında imha edilmeyen bandrolsüz sigaraların müsaderesine karar verilmesi gerekirken suça konu tüm sigaraların müsaderine karar verilmesi,
7- Dosya kapsamı ile UYAP kayıtlarından suçta kullanılan ... plakalı nakil aracının sanıklardan ...’nin oğlu olan ...’ye ait olduğu, suça konu eşyanın nakli için bu aracın kullanılmasının zorunlu olduğu ve aracın değeri ile suça konu eşyanın değeri karşılaştırıldığında müsaderesinin hakkaniyete de aykırı olmayacağı anlaşılmakla malen sorumlu dinlenerek iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup olmadığı tespit edilmek suretiyle nakil aracının müsaderesine yer olup olmadığının takdiri gerektiği gözetilmeksizin eksik kovuşturmayla müsadere talebinin reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, tebliğnameye kısmen uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.