Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/6471
Karar No: 2008/8002
Karar Tarihi: 26.05.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/6471 Esas 2008/8002 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/6471 E.  ,  2008/8002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Alanya İş Mahkemesi
    TARİHİ : 15/01/2008
    NUMARASI : 2005/123-2008/3

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dosyadaki yazılara toplanan  delillere kararın  dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan  temyiz itirazlarının  reddine,
    Dava,  iş kazası  sonucu  beden güç kaybına uğrayan  davacının maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacının  maddi zararının sigortaca bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ile karşılandığından  bahisle  maddi tazminat talebinin  reddine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Tazminatın belirlenmesinde; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı, işgöremezlik ve karşılıklı kusur oranları Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Diğer yandan tazminat miktarı; işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu tartışmasızdır. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak % 10 artırılıp % 10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar ( aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar ( pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay’ın oturmuş yerleşmiş görüşlerindendir.
    Kuşkusuz, açıklanan zarar ve tazminat hesaplanması yönteminde, işçinin yaşlılık aylığı alması veya işçinin yaşı ve işçide oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre ileride  çalışıp yaşlılık aylığına hak kazanması üstün olasılık içinde bulunması durumunda da zarar      hesabında  pasif  dönemin  hesaba  dahil  edilmesi  gerekir.   Malul  kalan  işçinin aynı işinde   çalışmaya devam etse dahi diğer işçilerden daha fazla çaba harcayacağı asıldır. 60 yaşından sonra elde edeceği yaşlılık aylığını da diğer  işçilerden daha fazla çaba harcayarak elde edeceğinden yaşlılık aylığını aldığı dönemde de devam edecek olan maluliyeti nedeniyle zarara uğramadığının kabulü isabetsiz olur. Kaldı ki  sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığında meslek hastalığı ve iş kazası kolundan alınan primlerin hiçbir etkisi bulunmamakta olup tamamen uzun vadede ki sigorta kollarından ödenen primler sonucu aylık bağlanmaktadır. Bu nedenlerle pasif döneminde zarar hesabına dahil edilmesi gerekir.
    Cismani zararlarda kural olarak zarar olay tarihinde gerçekleşmiş olduğundan zararın hesaplanmasına olay tarihinden ve olay tarihindeki değer üzerinden başlanmalıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıdan 3.000.00YTL maddi tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece hesap uzmanı bilirkişisinden maddi zararın tespiti için rapor  aldırıldığı,hesap raporunda; pasif dönem hesabının yapılmadığı, ücretin tesbitinde toplu iş sözleşmesinden doğan giyim ,işgüçlüğü tazminatı,mesken yardımı,temizlik yardımı,yemek yardımı ve sosyal yardım adı altında yapılan diğer yardımların hesaba katılmadığı,toplu iş sözleşmeleri ile belirlenen artışların hesaba katılmadığı,tesbit edilen ücretin 2003 yılında 64.38 YTL olmasına karşın devam eden yıllarda düştüğü,bu düşüşün nedeninin belirtilmediği ve davacının maddi tazminat talebinin SSK’ca karşılandığından reddine karar verildiği halde davalı lehine avukatlık ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.Mahkemece belirtilen hususlardaki eksiklikleri nedeniyle hüküm vermeye ve denetime elverişli olmayan hesap bilirkişisi raporuna dayanılarak ve maddi zararın SSK’ca karşılandığı nedeniyle davanın reddi hallerinde davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği gözardı edilerek  verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş;  davacıya bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın  tarihte belli olan verilere göre  hesaplanan peşin sermaye değerini SSK"dan sormak ve bildirim miktarını hüküm tarihine  en yakın tarihte belli olan  veriler nazara alınarak  yukarıda açıklanan esaslara göre  bilirkişiye zarar hesabı yaptırılarak hesaplanan tazminattan indirmek ve sonucuna göre karar vermektir.
    O halde,  davacının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:  Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,  temyiz harcının istek halinde davacıya idesine, 26.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi