18. Ceza Dairesi 2015/41449 E. , 2017/11415 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A)Sanık ... hakkında verilen beraat kararının temyizinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan ...’in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B)Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının temyizinde ise;
Başkaca nedenler yerine görülmemiştir.
Ancak;
1)Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Somut olayda sanığın, katılana söylediği kabul edilen "terbiyesiz, 36 yıllık avukata bu şekilde söylenmez" şeklindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2)Kabule göre de;
a)Sanığın aşamalardaki beyanında, katılanın kendisine “sen avukat mısın” demesi üzerine kendisinin de katılana terbiyesiz dediğini ifade etmesi karşısında; olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak, sanık hakkında TCK’nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b)Temel cezanın doğrudan TCK’nın 125/3-a maddesi gereğince tayini yerine aynı Kanun’un 125/1. maddesi ile belirlenip daha sonra artırılması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.