19. Hukuk Dairesi 2018/1826 E. , 2019/4378 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tük. Mah. Sıf.)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı borçluların murisleri ...’in kredi kartı borcu ve tüketici kredisi borcunun zamanında ödenmemesi üzerine davalı mirasçılar aleyhine başlatılan takibe, davalıların vaki itirazının iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin murisinin 01/05/2008 tarihinde vefat ettiğini, davacının ise 29/08/2013 tarihinde murisin vefatından uzun bir süre sonra icra takibine başladığını, davacı banka tarafından hayat sigortası yaptırıldığını, borcun Garanti Emeklilik tarafından tazminat bedelleri üzerinden ödenmesi gerektiğini davanın ...ye tebliğini davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili, Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş., murisin mirasçılarının murisin vefat tarihinden itibaren 5 gün içerisinde başvuruda bulunmadığını, davalıların talebinin teminat dışında kaldığını, murisin kronik kalp ve şeker hastalığı tanısının sigorta tarihinden önce konulduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; toplam 9.726,27 TL alacağının bulunduğu, murisin vefatından sonra keşide edilen ihtarnamelere hiçbir itiraz ve beyanda bulunmadan ihtarnameleri tebliğ aldığı, hayat sigortasının ayrı dava konusu olduğu sonucuna varılarak davacının davasının kabulü ile inkar tazminatına karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/12300 Esas, 2017/6411 Karar sayılı, 28.09.2017 tarihli bozma ilamıyla “Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK"nın 73/1. ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Ayrıca bir tarafı tüketici olan kredi kartı işlemleri de aynı Kanunun 3. maddesinde tüketici işlemi olarak tanımlanmış olup, kanunun yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonraki kredi kartı uyuşmazlıklarının da tüketici mahkemesinin görevine girdiği anılan kanunun 73/1.ve 83/2. maddeleri hükümleri gereğidir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceğinden mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, hayat sigortası yapıldığı ve priminin ödendiği, sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılmasının yerinde olmadığı, anlaşılmakla vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı borçluların murisi ...’e kullandırılan kredi kartı ve tüketici kredisi borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davacı Banka tarafından hayat sigortası yaptırılan Garanti Emeklilik’e ödeme yapılması için başvurulmuş, ancak Garanti Emeklilik tarafından red cevabı verilmiştir. Ancak bu durumda Bankanın hayat sigortasına dava açıp sonuna kadar sürdürmesi dava şartı kabul edilemez. Borçlu hakkında hayat sigortası poliçesi düzenlenmiş olması, davacının borçludan alacak talep etmesine engel teşkil etmez. Davacının mirasçılardan borcu talep etme hakkı olup, ancak mirasçılar hayat sigortası gereğince dava açmak isterlerse Bankanın poliçedeki dain-i mürtehin haklarını mirasçılara devretmesi gerekir. Eğer devredilmezse, bu ancak ayrı bir davanın konusu olabilecektir. Ayrıca davacı Bankanın temyiz dilekçesinde borcun kapatıldığına dair beyanlarda bulunduğu görülmekle, bu beyanların da mahkemece değerlendirilmesi ve ödemelerin saptanıp hükmün icrası sırasında dikkate alınmak üzere hükümde gösterilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.