Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/2805 Esas 2019/824 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2805
Karar No: 2019/824
Karar Tarihi: 24.1.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/2805 Esas 2019/824 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen ecrimisil alacağı davasında davalıların paydaşı bulunduğu taşınmazı haklı bir nedene dayanmadan kullandıkları saptandı ve 2.180 TL ecrimisilin davalılardan alınması kararlaştırıldı. Ancak davalılar zamanaşımı savunması yaparak davanın reddedilmesini savundu. Mahkeme ise zamanaşımı savunmasını kabul ederek kısmen kabul etti. Ancak yasa gereği davalıların zamanaşımı savunması ancak muvafakat ile yapılabileceği halde buna uyulmadığı için hüküm bozuldu. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesi; “Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.” hükmünü içermektedir. Karar, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca bozuldu ve tarafların sair temyiz itirazları incelenmedi. Peşin harç istek halinde ayrı ayrı temyiz edenlere iadesi kararlaştırıldı.
8. Hukuk Dairesi         2018/2805 E.  ,  2019/824 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazdaki bir kısım paydaşlar için ... Defterdarının kayyım olarak atandığını, bahsi geçen taşınmazda bulunan binanın 2.katının davalılar tarafından kullanıldığını açıklayarak, 2.516 TL ecrimisil alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davacı tarafın 16.9.2010 tarihinde kayyım olarak atandığını, bu tarihten öncesine ilişkin olarak talepte bulunamayacağını, talebin zamanaşımına uğradığını, vekil edenlerinin payından fazla yer kullandığı iddiasının doğru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı tarafın zamanaşımı savunması gözönünde bulundurularak, davanın kısmen kabulü ile 2.180 TL ecrimisilin davalılardan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, taraf vekillerince ayrı ayrı süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, ecrimisil alacağı isteğine ilişkindir.
    Toplanan delillere göre, davalıların haklı bir nedene dayanmadan davacıların paydaşı bulunduğu taşınmazını kullandığı saptanarak ecrimisile hükmedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, dava dilekçesinin 07/05/2013 tarihinde davalılara tebliği edildiği, davalıların ön inceleme duruşmasının yapıldığı 14/01/2014 tarihinde esasa ilişkin cevap dilekçesi sunarak zamanaşımı definde bulunduğu, yasal süreden sonra sunulan cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında yapılan zamanaşımı savunmasına davacının açıkça muvafakat etmediği saptanmıştır.
    Bilindiği üzere; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 141. maddesi; “Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.” hükmünü içermektedir.
    Hâl böyle olunca; mahkemece, anılan bu husus gözetilmeksizin davalıların zamanaşımı savunması kabul edilerek sonuca gidilmiş olması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin harcın istek halinde ayrı ayrı temyiz edenlere iadesine 24.1.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.